Kafkaslar'ın parlayan yıldızı ve en güzel ülkesi kardeş Azerbaycan.
Geçtiğimiz ay 28 Mayıs Azerbaycan'ın bağımsızlık günüydü. Bu gün Türkler için de önemli bir gün. Neden mi önemli ? Çünkü, Türk ve İslam coğrafyasında kurulan ilk Cumhuriyet olma özelliğine sahip ve bu özelliğinden dolayı da tarihe geçen ilk devlet olduğu için .
Aslında bu yazıyı 28 Mayıs'ta yazmayı istemiştim. Ama kısmet bu güneymiş.
Türkiye ile ortak bir geçmişi ve tarihi olan Azerbaycan, gerek sosyal , gerek askeri gerekse ekonomi alanında bir çok anlaşmalara imza atmıştır. Ve bu ikili ortaklık bugün de, halen ilk gün ki gibi güncelliğini korumaktadır.
Aynı ırk ve aynı kültüre sahip olan bu iki kadim devlet,
Türkiye ve Azebaycan birbirinin ezel ve ebed kardeşidir. "İki devlet,bir millet" sözü bunun için söylenmiştir. Biz aynı coğrafyada yaşayan ,aynı kültüre sahip ,kelimelerde farklılık olsada ,aynı dili konuşan, kederde de sevinçte de ortak olan iki kardeş ülkeyiz.
2021 Kasım'ında Edebiyat ve Sanatçılar Derneği olarak Sivas âşıklar şöleninde Azerbaycan'dan gelen değerli şairler ve akademisyen dostlarla dolu dolu iki gün geçirmiştik. Bu iki gün bile birbirimize ne kadar yakın olduğumuzu anlamamıza yetmişti. Azerbaycan Türkçesindeki çoğu kelimelerin anlamları bizim dilimizde de aynı. Bazı kelimelerde farklılık olsada gayet güzel anlaşmıştık.
Bu etkinlikte iki kardeş ülke için yazdığım şiiri okumuştum. Dostlarımızın oldukça beğenisini alan bu şiirimi sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyarım.
KARDEŞLİK KASÎDESİ
Hesretinden yandı bağrım köz menem sûzân menem
Âzerî'yem hem de Türk'em öz menem cânân menem
Âteşin kentinde könlüm şehr-i rüzgâr merhabâ
Baş şeherden gelmişem men en gözel mihmân menem
Sen hazâr'ımsın Tuna'msın yaslı her dem mâviler
Aşkının lütfûna mazhâr
yüzdüğün ummân menem
Mâh cemâlin al kanından hârelenmiş parlıyor
Ey asil Türk ey gururum bayrağan gurban menem
Koş küheylan Gence'den koş dağların ardında yâr
Her tuzâğın çemberinden kurtulan ceyrân menem
Korkmıram kalleş çakaldan çünkü bozkurttur soyum
Sen beyazsan men kızıl gül ülkü men Tûran menem
Yok mehebbet sensizem yâr hep düşürsen yâdıma
Men kimî dîvâne yohtur gardaşın yârân menem
Sen düşersen kollarımdan Nahcıvan Tebriz üşür
Dilde fîgânlar coşarken harlanan külhân menem
Şehriyâr'dan Bahtiyar'dan söyle Yûnus'dan kelâm
Gencevî'den Şîrvanî'den söz eden hayran menem
Sen muhannet yağmurundan ıslanırken dem-be-dem
Bağda bülbül meşk eder ah! inleyen giryân menem
Kimse bilmez kimse duymaz kartalın feryâdını
Sabrı gökler gönderirken vird eden ihvan menem.
Vuslatın sînemde fîrar yokluğun volkan kimî
Düşlerim sensiz donarken titreyen üryân menem
Bin dokuzyüz onsekiz kırdın esâret zincirin
Beklemek yok durmak aslâ asra şâyan kan menem
Haydi gardaş haydi davran ulduz ol düş göksüme
Bayrağın destan yazarken şâ hidin bürhân menem
Sen yarımsan sen kanımsan senden ayrılmaz bu cân
Kim ki yan gözlerle baksın bilki baş düşmân menem
Yıldırımlardan kanat tak gel ürek feryâdıma
Gözlerem âh yâr kimî men özleyen sultân menem
Öyle bir aşksın ki cânân kıskanır hicrân bile
Gül senin bülbül menimdir âşiyân bağbân menem
Gülbahârım mihrümâhım
sensiz geçmez günlerim
Elvan elvan her çiçekten toplanan reyhân menem
Tar kopuz bendir çalarken oynaram bar gaytağı
Savrulur yaslar kederler ağlayan handân menem
Tut elimden tut ki görsün cümle âlem kimmişiz
Milletim bir Türk soyumdur en böyük kervân menem
fâilâtün/fâilâtün/fâilâtün/fâilün
NECİBE TAŞKIN.ÇETİNKAYA