Yeniden merhaba …
Birkaç aydır şiirlerimle birlikte idik ancak Mayıs ayı yazımı 4. Eskişehir TÜYAP Kitap fuarı'ndan sonraya saklamak istedim. Yazmak istediğim bir şeyler çıkar belki dedim ve evet yazılacak bir sürü konu var.
Ancak ben sizlere bu yazımda çok özel ve beni heyecanlandıran bir oluşumdan bahsetmek istiyorum.
Fuar alanında filtre kahve olmadığı için (eleştiri olarak not edebiliriz ) Vehbi Koç Kongre Merkezi'ne kahve almaya gittim ancak merkez kapalıydı ve bir beyefendi ile kapıda kaldık. Fuar alanına dönerken kahve kardeşliği dedik tanıştık ve daha ilk cümlesinde merakla kendisini dinlemeye başladım.
Tanıştığım beyefendi Kıbrıs Gazisi Sayın KADİR KÜÇÜKSU idi. Merakla dinlemeye başladım çünkü çok özel bir proje geliştirmiş, bu konuda tüm yasal çalışmalarını yapmış, belli ki kendini artık bu projeye adamış biriydi. Projenin adı "DEDELER VE TORUNLAR".
Yaklaşık 23 yıldır aile büyüklerimizden ayrı gurbette yaşayınca daha anlam buluyor böyle bir isim. Bu yüzden belki de bu kadar ilgimi çekmişti ve artık bilmek öğrenmek istiyordum projeyi.
Tabi ayaküstü konuşulacak kadar basit değildi konu ertesi güne sözleştik. Sayın Kadir Bey bu işi o kadar ciddiye alıyordu ki; bir sürü evrakla geldi ertesi gün.
Projenin amacı, hedefi, faaliyet planları, sürdürülebilirliği, mali kaynakları hatta vakıflaşma çalışmalarının tüm ayrıntıları ilmek ilmek işlenmiş çok büyük emekler verilmiş. Tabi bu kadar önemsemesi de boşuna değildi. Yurtdışında doğup büyüyen üç torununun henüz hiç yüzünü görmemiş onların özlemi de böyle bir projeyi doğurmuş.
Ben en başta tamamen duygusal düşünmüş olsam da bu konuda biraz başka şeyler de var mı? Diye baktım. İtalya'da bir yuva yapmışlar." Yaşlılar ve çocuklar bir arada" isimli bu projeyle kuşaklar arası iletişimi güçlendirmeyi hedeflemişler. Merkezden sorumlu kişiler bu yaşlı ve çocuk buluşmalarında çocukların yaşlılar için neşe kaynağı ve yaşama sevinci aşıladığını, yaşlıların ise çocuklara bilgelik ve ironi öğrettiğini, bununla birlikte büyük başarılara imza attıklarını belirtmişler. Yine İngiltere'de Huzurevi bünyesinde bir kreş açılmış ve bu uygulama Kanada, Avusturalya, Japonya gibi bazı Avrupa ülkelerinde uygulanmaya başlanmış.
Evet yurtdışında bu şekilde çalışmalar birleşmeler yapılmış olabilir. Ancak ülkemizde böyle uygulamalar gerçekten yapılabilir mi?
Ben ülkemizin böyle bir şeye en azından şu anda ihtiyaç duyduğunu sanmıyorum. Ama kuşaklar arası iletişimin de gerçekten çok zorlaştığını hatta bunun önüne geçmez, bir şeyler yapmazsak bu bağları tamamen kaybedeceğimizi düşünüyorum. Kaybedileni geri getirmemiz mümkün değil biliyoruz. O halde tam da zamanında aile yılı ilan edilmişken "DEDELER VE TORUNLAR" projesini göz atmaya değer buluyorum.
Kadir Beyin hazırladığı bu projede öncelikle dedeler, nineler ve torunların birlikte zaman geçirmesini sağlamak var. Bunun için özel etkinlikler, yarışmalar, bir kafe, bir koro kurulması var mesela. Şimdilik youtube kanalı olarak kullanılan TV. kanalı kurma, bu kanalda torunlar ve büyüklerine yönelik program yapma çalışmaları var. Yine basılı yayın ile boyama, öykü, karikatür gibi araçlarla kuşaklar arası bağları kuvvetlendirme çalışmaları var.
DEDELER, NİNELER VE TORUNLAR sevgi günü belirleyip bu gün kapsamında festivaller düzenleme hedefleri var. Milli değerimiz "Yunus Emre sevgi dili" yılı belirleyip bu yıl boyunca karnavallar düzenlemek için girişimleri var. Daha da sözel olarak anlattığı heyecan ve umut aşılayan yapılabilecek başka planlar da yolda tabi.
Günümüzde çalışma şartları, ekonomi ve birçok sosyal şartlar nedeniyle istemeden de olsa kuşaklar arası iletişimi ne kadar ihmal ettiğimizi biraz da bu projeleri duyunca fark ettim!
Hazır bayram gibi bir fırsatımız var. Bu konuda eksik yanımızı sorgulamanın belki de tam zamanıdır .
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.