HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 24 EYLÜL 2025, ÇARŞAMBA



GÖNÜL TERAZİSİNİN IŞIĞINDA AHÎLİK 

24.09.2025 00:00
Merhaba değerli okurlar!

Bir çarşı düşünün… Taş döşemeleri yüzyılların ayak sesini hâlâ saklıyor, dükkân kapılarında geçmişin nefesi asılı kalmış. Bir de bugünün çarşısına bakın. Cam vitrinler, renkli ışıklar, teknolojik cihazlar, kredi kartı , pos makineleri…
Görünüşte aynı kelimeyi kullanıyoruz. "Esnaf." Ama aslında iki ayrı dünyanın insanları.
Birinde "gönül ustalığı", diğerinde "hızlı satış" var. Birinde "ahîlik duası", diğerinde "kampanya sloganı". İşte bu fark, Ahilik kültürünün neden yeniden hatırlanması gerektiğini fısıldıyor bize.

Ahîlik, bir meslek örgütü değil, insanın kendisini terbiye etme yoludur.
Usta ile çırağın arasında sadece sanat değil, ahlak da aktarılırdı.
Bir terzinin makası, kumaş kesmekten çok nefsini biçerdi.
Bir demircinin çekici, demiri döverken kalbindeki kini de yumuşatırdı.
Çünkü ahilikte asıl iş, "iş" değil, "insan" yetiştirmekti.

Ahiler, dükkân açarken sadece kepenk kaldırmaz, bir dua yükseltirdi gökyüzüne:
"Ya Rabbi, elimizi helalinden kazanmakta, dilimizi doğruluğu konuşmakta, gönlümüzü cömertlikte daim eyle."
İşte bu dua, hem dükkanın bereketi hem de toplumun huzuru için atılan ilk adımdı.

Ahilikte üç şey mutlaka açık olmalıdır.
Paylaşmayı bilen, cömert bir kalp. Yani elin açık olması.
 Kimseyi dışarıda bırakmayan, ayrım yapmayan kapısı açık bir gönül.
 Lokmasını bölüşen, aç kalanı doyuran sofrası açık bir ruh.

Bugünün dünyasında bu üç açıklığı hatırlamak zor ama imkânsız değil. Çünkü bu değerler, yalnızca geçmişe ait değil; insanın içindeki vicdanın sesi hâlâ bu sözleri fısıldıyor.

Her yıl 22 - 28 Eylül arasında Ahilik Haftası kutlanıyor.
Çarşılar süsleniyor, meydanlarda törenler yapılıyor. 
Ama asıl soru şu: Bu törenler, sadece bir gelenek gösterisi mi, yoksa kaybolan bir ruhun yeniden diriliş çağrısı mı?

Ahilik Haftası, bir nostalji değil, bir aynadır aslında.
O aynada kendimize bakmamız gerekir.
"Ben işimi helalinden mi kazanıyorum?"
"Tartım doğru mu, dilim doğru mu?"
"Kapımdan giren müşteri, gönlü rahat bir şekilde çıkıyor mu?"

Eğer bu soruların cevabı "evet"se, Ahîlik hâlâ yaşıyor demektir.
Ama eğer terazi bozulmuş, vicdan pas tutmuş, dil yalanla kirlenmişse, o zaman Ahîlik sadece tarihin sayfalarında kalmış  demektir.

Bugünün esnafı, bir yandan büyük market zincirleri ve internet satış siteleriyle rekabet etmeye çalışıyor, diğer yandan  kazanç baskısı altında eziliyor.
Vitrinler parlıyor ama bazen gönüller kararıyor.
"Ucuzluk", "kampanya" gibi reklamlar , müşteriyi dükkâna çekiyor. Ama bir zamanların güzel ahlâkı var mı ? İşte orası tartışılır.  Çünkü dükkânı çekici kılan vitrin değil güzel ahlaktı.

Eskiden bir dükkân, sadece alışveriş yapılan bir yer değil, güvenin ve huzurun adresiydi.
Bir esnaf, müşterisinin gözünün içine bakarak, "Bu mal helaldir, ben bu işin arkasındayım" derdi.
Şimdi ise ekranın arkasından yapılan satışlar, bu sıcak bağı zedeliyor. İnsanların kafasında hep bir soru var; "acaba aldatılıyor muyum?"

Ama hâlâ bir umut var.
Bugün de  bazı esnaflar var ki, müşterisinin cebinden önce gönlüne dokunuyor.
Tartıda gramı eksiltmeyen, borç defterini ihtiyaç sahipleri için gizlice kapatan, kendisi siftah yapınca müşterisini komşusuna yönlendiren esnaflar.
İşte onlar, bugünün modern dünyasında eski ahîlerin torunlarıdır.

Teknoloji değişebilir, ticaret şekil değiştirebilir ama dürüstlük, adalet ve cömertlik her zaman geçerlidir.
Bir internet sitesinin de, büyük bir  şirketin de,  küçük bir mahalle bakkalının da aslında aynı temel sorumluluğu vardır.
Helal kazanç, doğru söz, güler yüz.

Ahîlik Haftası, sadece esnafın değil, hepimizin kendimizi   muhasebeye çekme dönemidir.
Çünkü hepimiz bir şekilde alışveriş yapıyoruz. Bazen alıcı, bazen satıcı oluyoruz.
Ve unutmayalım ki, her alışverişte iki taraf değil, üç taraf vardır. Alıcı, satıcı ve Allah'ın terazisi. Terazinin  hep dengede olması önemlidir.

Bugünün çarşılarında, bir yanda teknoloji, bir yanda gelenek var.
Bir yanda parıltılı vitrinler, bir yanda gönül rafları.
Eğer gönlümüzün terazisini doğru tutarsak, Ahîlik kültürü yalnızca geçmişin tozlu sayfalarında kalmaz, bugünün ışıkları altında da parlamaya devam eder.

Çünkü esnaf olmak, sadece mal satmak değil, insan kazanmak, gönül almak, güven satmaktır.
Unutmayalım ki bir dükkân kapanabilir, bir vitrin boşalabilir.
Ama gönül terazisi bozulursa, en büyük kayıp işte o zaman başlar.

Değerli okurlarım;
 Ahîlik Haftası, geçmişi anmakla kalmayıp geleceğe umutla bakabildiğimiz bir diriliş vesilesi olsun.
Allah, elimizi doğruluktan, dilimizi dürüstlükten, gönlümüzü cömertlikten ayırmasın.
Bereket, güven ve kardeşlik her dükkânın kapısından içeri girsin.
Sevgilerimle...

AHÎ EVRÂN

Ehl-i güller hârı sensen
Bir Ahî Evran olursun
Kardeşin gülzârı sensen
Bir Ahî Evran olursun

Aynı tastan yer içersen
Rab'be âşık dost seçersen
Hak ekersen şer biçersen
Bir Ahî Evran olursun

Hakka hizmet halka hizmet
İşte düstûr işte himmet
Gösterirsen câna hürmet
Bir Ahî Evran olursun

Al icâzet ustasından
Kaç harâmın yaftasından
Yersen iffet pastasından
Bir Ahî Evran olursun

Yoksa işret yoksa rüşvet
Yoksa benlik kin ve nefret
Etmediysen kulla nispet
Bir Ahî Evran olursun

İlle âdap ille erkân
Varsa sağlar türlü imkân
Eylediysen nefse kalkan
Bir Ahî Evran olursun

Hem cömertlik hem adâlet
Çok çalışmak bir ibâdet
Sabredersen bil ki cennet
Bir Ahî Evran olursun

Doğrunun git arkasından
Yardım umma başkasından
Giy fütüvvet hırkasından
Bir Ahî Evran olursun

fâilâtün / fâilâtün

NECİBE TAŞKIN ÇETİNKAYA
Necibe ÇETİNKAYA / diğer yazıları
•GÖNÜL TERAZİSİNİN IŞIĞINDA AHÎLİK  24 00:00:00.09.2025
•ZAMANIN NEFESİ, SİVRİHİSAR ULU CAMİİ 13 00:00:00.09.2025
•EYLÜL VE ŞİİRİN NEFESİ 05 00:00:00.09.2025
•RAHMETİN DOĞUM GECESİ 03 00:00:00.09.2025
•AĞUSTOSUN HİKÂYESİ 29 00:00:00.08.2025
•BİR MECLİS, BİN MAKAM 18 00:00:00.08.2025
•FETHİN KALBİNDE BİR GAZEL 10 00:00:00.08.2025
•BİRAZ NEFES ALMAK İSTİYORUM 01 00:00:00.08.2025
•ATEŞE SARILI CANLAR 26 00:00:00.07.2025
•NEFSİN TERİNDE PİŞMEK 23 00:00:00.07.2025
•BEŞ YILDIZLI ALTIN KAFESLER 17 00:00:00.07.2025
•KARANLIĞA KARŞI YAKILAN IŞIK ; 15 TEMMUZ 15 00:00:00.07.2025
•KALBİN SÜKÛNU AKLIN DERİNLİĞİ 10 00:00:00.07.2025
•4.VAGONDA VEFAYA YOLCULUK 01 00:00:00.07.2025
•ZAMANIN İÇİNDEN GEÇEN DUYGULAR 23 00:00:00.06.2025
•MÛCİZE  VE ÖDÜL 18 00:00:00.06.2025
•KARDEŞ ÜLKE AZERBAYCAN 12 00:00:00.06.2025
•KURBAN 07 00:00:00.06.2025
•YAZ GELDİ 01 00:00:00.06.2025
•KUTLU FETİH 29 00:00:00.05.2025
•KARADENİZ'İN İNCİSİ TRABZON 23 00:00:00.05.2025
•ŞEHR-İ AŞK İSTANBUL 12 00:00:00.05.2025
•EN GÜZEL İKİ HECE "ANNE" 11 00:00:00.05.2025
•NÂBÎ VE SAKIN TERK-İ EDEPTEN NAATINA TAHMİS 06 00:00:00.05.2025
•AHLÂKİ YOZLAŞMA 25 00:00:00.04.2025
•NÂBİ VE "GÖRMÜŞÜZ" GAZELİ 21 00:00:00.04.2025
•YAVRU VATAN KIBRIS' DA 12 00:00:00.04.2025
•BAYRAM SEVİNCİ 30 00:00:00.03.2025
•  NEVRUZ VE SEMENİ 24 00:00:00.03.2025
•ÂSIMIN NESLİ 18 00:00:00.03.2025
•AH ! KADINLAR 08 00:00:00.03.2025
•HOŞ GELDİN SULTAN'IM 02 00:00:00.03.2025
•SEVGİ GÜNÜ OLSUN MU? 13 00:00:00.02.2025
•MERHÂMET YÂ HÛ ! 02 00:00:00.02.2025
•HUZUR MU DEDİNİZ? 22 00:00:00.01.2025
•VARZAHAN YAYLASI 11 00:00:00.01.2025
•KIŞ VE KAR 02 00:00:00.12.2024
•BU GÜN 24 KASIM 24 00:00:00.11.2024
•ATAM 09 00:00:00.11.2024
•CUMHURİYET 01 00:00:00.11.2024
•GURBET 05 00:00:00.10.2024
•ÖZGÜR MÜYÜZ ? 02 00:00:00.09.2024
•AYASOFYA'M 26 00:00:00.07.2024
•AHÎLER VE BUGÜNKÜ ESNAFLAR 02 00:00:00.07.2024
•YOLLAR 13 00:00:00.06.2024
•ÇIKIP GELSEN 04 00:00:00.06.2024
•BİR BAYBURT MACERASI 31 00:00:00.05.2024
•İSTANBUL'UN FETHİ 29 00:00:00.05.2024
•KÖYE GİDELİM 22 00:00:00.05.2024
•ESKİYE ÖZLEM 16 00:00:00.05.2024
•TEŞEKKÜR EDİYORUM 13 00:00:00.05.2024
•SEN YUNUS OLAMAZSIN  12 00:00:00.05.2024
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--







logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.net
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr