Değerli okurlar...
Son yıllarda hızla artan boşanmalar, sadece iki insanın yollarını ayırması değil, aynı zamanda birçok duygunun, hatıranın ve hayalin de sessizce gömülmesidir. Her boşanma, ardında sessiz çığlıklar, kırılmış umutlar ve çoğu zaman savunmasız çocuklar bırakır.
Birlikte kurulan hayaller, zamanla sabırsızlığa, anlayışsızlığa ve bencilliğe yeniliyor. Oysa bir yuvayı ayakta tutan yalnızca sevgi değildir; sabır, saygı, emek ve en çok da "biz" diyebilme gücüdür. Ne yazık ki modern hayatın koşuşturması içinde insanlar birbirine tahammül etmeyi unutuyor, her zorlukta "gitmek" kolaylaşırken "kalmak" çaba gerektiriyor.
Evet, bazı evlilikler gerçekten tükenmiş olabilir, şiddet, ihanet ya da değersizlik gibi sebeplerle ayrılıklar kaçınılmazdır. Ancak bugünlerde birçok boşanma, iletişimsizlikten, ego savaşlarından ve değer yitiminin getirdiği yabancılaşmadan doğuyor. İnsanlar artık birbirini dinlemiyor, anlamaya çalışmıyor. Sevgi, alışkanlığa; alışkanlık ise yük gibi görülmeye başlıyor.
Çocuklar bu ayrılıklardan en çok etkilenen sessiz tanıklardır. Anne babanın ayrı olması değil, kavgası, kini ve sevgisizliği asıl yarayı açar onların yüreğinde. Bu yüzden bir yuvayı korumak, sadece eşler için değil, gelecek nesiller için de bir sorumluluktur.
Belki de yeniden hatırlamamız gereken şey; evliliğin iki kişilik bir yolculuk olduğu, bu yolculukta inişler kadar çıkışların da olacağı, sevmenin bazen susmak, bazen affetmek, bazen el ele susarak yürüyebilmek olduğudur.
Her yuvanın bir hikayesi vardır. Önemli olan bu hikâyeyi yarım bırakmamak için çaba gösterebilmek… Çünkü bazen gitmek değil, kalıp onarmak iyileştirir.
Sevgi ve saygılarımla...
ELLER TUTUŞMAZ GÖZLER BULUŞMAZ OLDU.
"Gitmek Sadece Ayakla Olmaz"
Göz göze gelmeden geçiyoruz artık,
Sanki yabancıyız yılların içinden.
Bir zamanlar "biz" diyorduk,
Şimdi "sen" ayrı, "ben" başka bir yerden...
Ne zaman koptu kalbimizdeki bağ?
Hangi susuşumuz kırdı ilk defa bizi?
Belki de çok sustuk…
Belki de çok konuştuk ama duymadık birbirimizi.
Sevgi, öylece çekip gitmezmiş aslında,
Onu uğurlayan, ilgisizlik olurmuş.
Bir çiçek gibi,
Her gün biraz daha solmuşuz fark etmeden...
Sen yanımda, ben uzağında
Aynı sofrada ama ayrı dünyalarda…
Yüreğimde kaldı son "iyi geceler",
Dudaklarımıza uğramadan geçti sabahlar, Günaydınlar.
Ve şimdi...
Ayrılık bir valize sığmıyor
Ne koyarsan eksik, ne bırakırsan ağır.
Gitmek sadece ayakla olmazmış,
En çok da kalpten gidermiş insan.
Şerife Gündoğdu