Değerli Okurlar,
Kalem tutamayan küçük ellerin, hayalleri de yarım kalır. Sıralar boş, defterler eksik, ama en çok da umutlar silinmiş yüzlerde. Şehirdeki çocuk teknolojiyle büyürken, dağ köylerinde hâlâ kara tahtaya hasret bir nesil yetişiyor. Eğitim bir haksa, neden her çocuğun yolu aynı ışığa çıkmıyor? Bu sorunun cevabı, sadece rakamlarda değil; sessizce büyüyen eşitsizlikte, duyulmayan çığlıklarda, unutulan çocuklarda gizli.
Bir yanda özel okullarda yabancı dille eğitim gören, robotik kodlama öğrenen çocuklar… Diğer yanda okul yolunda ayakkabısı olmayan, ders kitaplarını yıl ortasında teslim alan çocuklar… Aynı gökyüzünün altında, farklı kaderlere sürükleniyorlar. Taşımalı eğitim sistemiyle bir köyden diğerine savrulan küçücük yürekler, çoğu zaman yorgunluktan öğrenmeye bile fırsat bulamıyor.
Kırsalda öğretmen açığı hâlâ kapanmış değil. Bazı köy okullarında haftada bir gelen ücretli öğretmen, çocukların gözündeki öğrenme ışığını söndürmeye yetiyor. Oysa eğitim sadece bir bina ya da müfredat değildir. Eğitim; sıcak bir tebessüm, anlayışlı bir öğretmen ve inanan bir toplumla hayat bulur. Ama biz o hayatı onlara çok görür olduk.
Yoksulluk eğitimin en büyük düşmanı. Kimi çocuk okuldan çok tarlaya, atölyeye, hatta sokağa emanet ediliyor. Çünkü evine ekmek götürmek, kitap taşımaktan önce geliyor. Ve biz, onların çocukluğunu elinden alan bir sistemin sessiz tanıkları oluyoruz.
Unutmayalım ki bir milletin geleceği, bugün okula gönderilmeyen bir çocuğun kaderinde gizlidir. Eğer bir çocuk eğitim hakkından mahrumsa, bu sadece onun değil, hepimizin ayıbıdır. Eğitime ulaşamayan her yürek, karanlıkta kalmış bir ışıktır.
Artık görmeliyiz; fırsat eşitliği sadece sözle değil, eylemle mümkündür. Kırsaldaki bir okulda da şehirdeki kadar umut olmalı, imkânlar çocukların kaderini değil, geleceğini şekillendirmeli. Devlet, sivil toplum, aileler… Herkesin bu yaraya dokunması gerek. Çünkü eğitim sadece bilgi değil; vicdan, ahlak ve umut da öğretir.
Bugün bir çocuğun defterine yazılmayan harfler, yarın toplumun vicdanına kazınacak eksik cümleler olabilir. O yüzden geç kalmadan, susturulan hayalleri yeniden konuşturmalıyız. Eğitimin yarasını birlikte sarmadıkça, iyileşmeyecek bu ülkenin geleceği.
EĞİTİMİN YARALI ÇOCUĞU
Küçük eller tutmadıkça kalemi
Hayaller yıkılır, gülüşler solar
Karanlığa boğar cümle âlemi
Yaralı gönüller sızıyla dolar
İkra oku diyor yüce Yaradan
Bilgiyle aydınlanır her insan
İlim Çin'de ise git al oradan
Aydınlanır dünya, yüzümüz güler
Gözlerde umut ışığı parıldar
Her çocukta bir dünya saklıdır
Eğitimle yükselirken her yürek
Karanlık kalmaz, gece son bulur
El ele verelim, yolu açalım
Bilginin gücüyle engel aşalım
Küçük bir adım büyük fark yaratır
Sevgiyle her yaralı sarılır
Şerife Gündoğdu