Sevgili kardeşim Hüseyin Bey daha önce, –sağ olsun- "gönül dünyamızı zenginleştiren
Fikret Hocam,… Kaleminizi her ay bekliyoruz", şeklinde hatırlatmada bulunurken bu ay:
"Değerli köşe yazarımız, kıymetli Fikret Hocam", diye başlayan hitabından sonra şöyle
devam etmiş:
"Sonbaharın serin rüzgârlarıyla birlikte Ekim ayı da kapımızı çaldı. Gazetemizin sayfalarında
sizlerin kaleminden dökülen fikirler, tıpkı sararan yaprakların renkliliği gibi okuyucularımıza
anlam ve güzellik katıyor. Bu ay da köşenizin boş kalmaması için Ekim yazınızı en kısa
sürede bizlere ulaştırmanızı rica ediyoruz. Katkılarınız için şimdiden teşekkür eder,
kaleminize bereket dileriz." şeklindeki yazısına: "Şairlik sana bulaşmak üzere can!" diye
cevap verdim. Karşılığında da "hocam izini sürüyorum", demiş…Geliyor, gelmekte olan,
dedim kendi kendime!...Yalnız şunu söyleyeyim. Şairlik demek yürek sancısı demektir.
Şairlik demek uykusuz geceler demektir. Şairlik, pek çok şeyden fedakârlık etmek, demektir.
Sonra, demedi deme!...
Rahmetli, emekli emniyet müdürü, şair Nedim Uçar Abi Eskişehir
Şairler Derneği üyesiydi ve sık sık esprili bir şekilde şairler derneğini kastederek: "Bu
kapıdan akıllı girmez!" derdi...
Neyse konuyu dağıtmayalım. Hani, daha önce de belirtmiştim ya, yazacağım yazıyı
vakti gelince belirlerim, diye. İşte şimdi de Hüseyin kardeşimin yukarıdaki ifadeleri beni
yönlendirmiş oldu.
Efendim, sonbahar, ya da eski adıyla hazan, galiba herkeste aşağı yukarı benzer
duyguları çağrıştırıyor. Hele ki benim gibi yaşınız da altmışı geçmişse…Gerçi artık bu yaşları
da orta yaştan saydıklarını söyleseler de sonbaharın ardından eninde sonunda kışın geleceği
acı bir hakikat…
Hafif hafif sararıp, sonra kızıllaşan ve bir bir düşen yapraklar… Size tavsiyem, ağaçlar
tamamen yapraklarını dökmeden o renk cümbüşünü seyrediniz ve tefekkür ediniz. Ulu
Yaradan'ın kudretini göreceksiniz. Aynı zamanda da her yaşın kendine göre bir özelliği ve
güzelliği olduğunu idrak edeceksiniz.
Gönderildiğimiz şu imtihan dünyasında âcizane bendeniz de elinden geldiğince,
gücünün yettiğince bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Rabb'imiz, rızası doğrultusunda
yaşamayı ve hizmet etmeyi nasip eylesin. Sonbaharın büyüleyici dünyasında kaybolup
gidecek değiliz. İstedikleri kadar altmış, yetmiş yaş artık orta yaş sayılıyor desinler. Neticede
kış kapıda, nemelâzım… Hazırlıklı olmalı.
"Sevdamız Birdir Bizim" adlı şiir kitabımın arka kapağındaki şiirle yazımızı
noktalayalım. Belki de nicesine gönlüne tercüman olmuş oluruz.
Selam ve dua ile…
UMUDUM DAĞLAR KADAR
Dönüp baktım maziye nasıl da geçmiş yıllar.
Bensiz geçen günlere, aylara sitemim var!...
Yüreğimde boy verir mevsimsiz kardelenler,
Umutsuzluk sis olsa, umudum dağlar kadar…
Hayaller korusunda demlenir hatıralar,
Niyaz niyaz ellerim, avuçlarımda bahar…
Sevda yağmurlarında açsın yediverenler,
Ömrümün sahilinde çırpınırken dalgalar…
Fikret GÖRGÜN