3 Eylül'ü 4 Eylül'e bağlayan çarşamba gecesi Mevlid Kandili'dir. Yani,
Peygamberimizin doğum yıldönümü. 1 eylül pazartesi gününden itibaren de bir hafta sürecek
olan Kutlu Doğum Haftası başlamış olacak. Ben de yazımı bu konuya ayırdım.
Peygamberimiz (SAV) ahlâki yozlaşmanın doruk noktasında olduğu ve cahiliye
toplumu denilen, ahlaksızlığın, haksızlığın, zulmün zirve yaptığı; güçlülerin, nüfuz
sahiplerinin söz sahibi olduğu bir zamanda dünyaya geliyor. İşte böyle bir ortamda herkesin
güvenini kazandığı dürüst, ahlâklı, adaletine başvurulan, merhametli, temiz, güzel sözlü,
anlayışlı, üst perdeden bakmayan bir şahıs olarak yetişiyor. Bu özellikleriyle haksızlığa,
zulme uğrayanların da sesi oluyor. Muhammed'ül Emin "Güvenilir Muhammed" unvanını
alıyor ki o yıllarda revaçta olan ticaret kervanlarının aranılan ismi oluyor. Peygamberlik
geldiğinde de bu özellikleri katlanarak artıyor…
Hayatından birkaç kesiti ifade etmeden geçemeyeceğim.
Sahabeyle beraber bir mecliste otururken henüz Müslüman olmamış birisi geliyor. Ne işi
var, ya da ne soracaksa biraz da kabaca. "Muhammed hanginiz", diyor. Düşünün bir devlet
başkanı var ve karşıdan bakmayla belli değil. Üzerinde belki de oradakilerin çoğunun
elbisesinde daha eski, sıradan bir kıyafetle…
Kızı Hz Fatıma eve geldiğinde ayağa kalkıyor, yerine oturtuyor, elini öpüyor ve iltifat
ediyor…
Namaz kılarken torunları omzuna biniyor, onlara kızmıyor, gerekirse namazı uzatıyor...
Çocuklara bile selam veriyor. Bir çocuğun kuşu öldüğünü duyunca ona taziyeye gidiyor ve
teselli ediyor…
Kur-an'ı Kerim'de; "Allaha ve ahret gününe inanan ve Allah'ı çok anan kimseler için
Allah'ın resulünde güzel bir örnek vardır," buyruluyor. Yine, "de ki; eğer Allah'ı seviyorsanız
bana uyun ki Allah da sizi sevsin günahlarınızı bağışlasın", buyruluyor.
Onun ahlâkı Kur-an idi. Hal böyle iken Peygamberimizin rehberliğinden bîhaber olmak
ciddiye almamak O'nun örnekliğini hafife almak, devre dışı bırakmak akıl kârı değildir.
Hadislerden birkaç örnek verirsek meramımızı daha iyi anlatmış olurum, diye
düşünüyorum.
"Sizin en hayırlınız ailesine ehline en iyi davrananızdır."
"Allah'tan (CC) korkunuz ve çocuklarınızın arasında adaletli olunuz."
"Kim, araziden bir karışlık yeri haksız olarak alırsa, Kıyamet günü, onunla yedi kat yere
batırılır."
"Bizi aldatan bizden değildir."
"Büyüklerini saymayan, küçüklerini sevmeyen bizden değildir. (Bize lâyık bir Müslüman
değildir.)"
"Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananınızdır."
"Her duyduğunu söylemesi, kişiye günah olarak yeter."
"Allah sizden birinizin yaptığı işi ameli ve görevi sağlam ve iyi
yapmasından hoşnut olur."
"Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz."
"Birbirinize kin tutmayınız, hased etmeyiniz, sırt dönmeyiniz ve ilginizi kesmeyiniz. Ey
Allahın kulları, kardeş olunuz. Bir müslümanın, din kardeşini üç günden fazla terketmesi
helâl değildir.
"Veren el alan elden daima üstündür."
"İçki kötülüklerin anasıdır."
Rabb'im yüce Allah'ın emrine uymayı, Resulü'nü anlamayı, hayatımıza tatbik etmeyi
ve sünnetine uygun bir ömür yaşamayı nasip etsin.
Son bir hadis ve bu hadisi konu alan şiirimle yazımızı tamamlayalım.
"İnsanların fesada düştüğü bir zamanda, sünnetime sımsıkı sarılan şehit sevabı kazanır."
SÜNNETİNE SARILANA NE MUTLU
Gözün açıp, adım attığın anda,
Fitne, fücur fırsat kollar dört yanda.
Fesada düşülen böyle zamanda
Muhammed'e vurulana ne mutlu,
Sünnetine sarılana ne mutlu.
İlâhî kaynaktan süzülen pınar,
İçtikçe içilir, içenler kanar.
İnsana ebedî mükâfat sunar;
Ahkâmıyla dirilene ne mutlu,
Sünnetine sarılana ne mutlu.
Asırlardan beri yanar çerağı,
Aydınlatır her zamanı, her çağı.
Nemelazımcılık nefsin tuzağı
İnsanlara nur olana ne mutlu,
Sünnetine sarılana ne mutlu.
Öyle bir devir ki, çetin mi çetin!
Fayda vermez son nefeste servetin.
Rahmet yağmuruyla dolan sünnetin
Havuzunda durulana ne mutlu,
Sünnetine sarılana ne mutlu.
Yönünü Mevlâ'ya, Kur'an'a döndür,
Fitne ateşini sünnetle söndür.
"Şehit sevabı"na zaman bu gündür;
Ahlâkıyla görülene ne mutlu,
Sünnetine sarılana ne mutlu…
Fikret GÖRGÜN