HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 27 ARALIK 2025, CUMARTESİ

2025 DEN GEÇERKEN

27.12.2025 00:00
Güneşin turuncusunu gri binalar arasında kaybettiği o kısa kış günlerden birindeyiz. 2025, kapıyı çekip çıkmaya hazırlanırken, ardında sadece rakamlar ve hızla geçilmiş ekran görüntüleri bırakıyor.
Ama asıl mesele sayılarla kalanlar değil, ruhumuzdan eksilenler.
Bu yıl bize en çok "beklemeyi" unuttuğumuzu gösterdi. Her şeyin bir tıkla kapımıza geldiği, duyguların bile emojilerle paketlenip servis edildiği bu çağda, bir mektubun yolunu gözlemenin veya bir saksı çiçeğinin açmasını beklemenin o kadim huzurunu rafa kaldırmıştık. 2025, bize hızın her zaman verim getirmediğini, aksine derinliği öldürdüğünü gösteren soğuk bir ayna oldu.
Covid -19 ' da başlayan sabırsız ve hızlı yaşam tarzımız yoruldu ve aksamaya başladı.
Eskiden kurulan o büyük, gökyüzüne sığmayan hayallerin yerini, "bugünü de sağ salim atlattık" şükürleri aldı.
Eskiden mevsimlerin geçişini izlerdik, şimdi sadece ekranlardaki kaydırmalı gönderileri izler olduk.
​Dijital kalabalıkların ortasında, en çok kendi sesimize yabancılaştık.
Gece başımızı yastığa koyduğumuzda, dijital estetiğin arkasına saklanmış o devasa boşluğa düştük. 2025, bize ekranların ne kadar parlak olursa olsun, bir insanın bir insana bakarken gözlerinde oluşan o sıcak ışığı taklit edemeyeceğini fısıldadı. ​
2025'e girerken cebimizde büyük teknolojik vaatler, kalbimizde ise bitmek bilmeyen bir hız tutkusu vardı. Ancak yıl biterken geriye dönüp baktığımızda, algoritmaların yazamadığı o tek satırın peşine düştük: Sahicilik.Ve melankoli arttı.
Ekonomi sadece cüzdanlarımızı zayıflatmadı; hayallerimizin rengini de griye çaldı. Melankoli tam da burada arttı. İnsanın en insani yetisi olan "yarını hayal etme" gücünün, hesap makinelerinin gürültüsünde boğulması nedeniyle minimalizm akım olmaktan çıkıp bir hayatta kalma stratejisine dönüştü.
Tüketerek değil, sadeleşerek özgürleşebileceğimizi gördük. Rakamların her şeyi belirlediği bu yılda öğrendik ki; enflasyon sadece cüzdanımızı değil, hayallerimizi de zayıflatmaya çalışıyor. Ama unuttuğu bir şey var: İnsan, en dar alanda bile çiçek açmayı bilen tek canlıdır.
Kim bilir belki de o dar alana tohum düşmeliydi.
​Yılı kapatırken ben anlıyorum ki; dünya ne kadar hızlı dönerse dönsün, ruh hâlâ yavaş ilerliyor. Ve ruh, ancak durduğumuzda bize yetişebiliyor.
Değerli okurlar, 2025'in son demlerinde, yapmamız gereken tek şey o hızı yavaşlatmak ve kalbimizin ritmini yeniden duymaya çalışmaktır.
Belki de kaçırdığımız şey sonbahar yaprağının yere düşüşündeki o sessiz kederde saklıdır.
Kar yağmalı, yıl değişmeli ve bahar gelmelidir.
Belki de 2025'in öğrettiği beklemek şimdidir ve 2026' da hareket vaktidir. Kim bilir?


 
Sevda ÇAKAR / diğer yazıları
•2025 DEN GEÇERKEN 27 00:00:00.12.2025
•BİR YABANCI 22 00:00:00.10.2025
•GÖZYAŞI 27 00:00:00.09.2025
•RAĞMEN DEĞİL BİRLİKTE 05 00:00:00.08.2025
•DEDELER (NİNELER) VE TORUNLAR 28 00:00:00.05.2025
•MEKTUP 19 00:00:00.04.2025
•NASIL KADINLARDIK? 09 00:00:00.03.2025
•KİRLENMESİN SAÇLARIM 27 00:00:00.02.2025
•BİZ İNSAN MIYIZ? 21 00:00:00.01.2025
•ÇAĞRIM 08 00:00:00.01.2025
•BAYRAM HÜZNÜM 05 00:00:00.12.2024
•İLK SORUNUMUZ SOKAK HAYVANLARI! 31 00:00:00.08.2024
•ÖZÜR DİLERİM İBRAHİM ÖĞRETMENİM 09 00:00:00.05.2024
•TÜYAP ESKİŞEHİR NASİL GİDİYOR 01 00:00:00.05.2024
•FİLİSTİN HAKKINDA 04 00:00:00.03.2024
•TÜRKÜM-DOĞRUYUM-ÇALIŞKANIM 13 00:00:00.02.2024
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--








logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.net
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr