Ağustos ayı Türk tarihinin zaferler ayıdır. Gazi Alparslan yaklaşık bin yıl önce
Anadolu coğrafyasını Türk Milletine vatan coğrafyası olma yolunda kapıyı açmış, bu
tarihten yaklaşık dokuz yüz yıl sonra da Gazi Mustafa Kemal Atatürk Anadolu
coğrafyasının ebediyen Türk Yurdu olma konusunda mührü vurmuş ve kapıyı
kapatmıştır.
Gazi Alparslan'ın Anadolu coğrafyasını fethinden onlarca yıl önce Alperenler Anadolu
coğrafyasına gelerek, Anadolu'ya Türk'ün adaletini, inancını, yaşama biçimini, hakkı,
hukuku, adaleti anlatarak, anlattıklarını da yaşamış, yaşadıkları ile de örnek olarak bir
anlamda fethin alt yapısını oluşturmuşlardır.
Çağ açıp çağ kapatan Fatih'in İstanbul'u fethi öncesinde surlar zorlanırken, Bizans
asillerinden Hristiyan Grandük Notaras'ın, Ayasofya'daki bir müzakerede Papa'dan
yardım talep edilmesi teklifine karşı sarfettiği, " İstanbul'da kardinal serpuşu (şapkası)
görmektense; Türk'lerin sarığını görmeyi tercih ederim…" ifadesinin bir örneğini de
yaklaşık dört asır önce Anadolu'ya gelen Alperenler göstermişler, Gazi Alparslan'a da
son mührü vurmak kalmıştır, adeta Anadolu Kalesi yıllar öncesinden fethedilmeye
başlanmıştır.
Bir toprağın vatan olması, kolay olmuyor, emek ister, yürek ister, strateji ister, güç ister.
Bu yol inanmakla başlar, büyük bir gayret, ve emekle noktalanır. Dünün şartları bunu
gerektiriyordu, bu gün de buna benzer şartlar gelişmekte olup Millet olarak Devlet
olarak bunun şuurunda olup top yekün bu mücadelenin önemini bilmek ve ona göre de
hareket etmek gerekir. Çünkü bir toprağın vatan olması ne kadar zor ise, vatan kalması
ondan çok daha zor. Bunun bilincine varmak, bu bilinçle hareket etmek gerekiyor.
Günümüz itibarıyla Turan coğrafyası, Balkanlar, Gönül Coğrafyası ve Ortadoğu'daki
gelişmeler gösteriyor ki Türkiye Cumhuriyeti'ne düşen misyon, ekonomik, mali, siyasi
açıdan güçlü ve bağımsız bir Ülke olarak ayakta durmak. Aksi halde emperyalist ülkeler
ile uşakları ve maşaları büyük bir iştahla bekliyorlar uzun yıllardır.
Selam olsun, ülkemin, birliği, dirliği, için çalışanlara, mücadele edenlere, gayret
gösterenlere, rahmet olsun, bu coğrafyayı bize Vatan yapanlara, mekanları cennet olsun.
Bu mücadele genelde vatan içindir, özelinde ise işimizin eğitim olması dolayısıyla
bizim de mücadelemiz, özel çocuklarımızın, bireylerimizin ailesine, milletine, ülkesine
faydalı olması, toplumla bütünleşmesi yolundadır.
Bizim zaferimiz de özel çocuklarımızın toplumla kaynaştığı, bütünleştiği gündür.
Akranlarına yetiştiği gündür.
Başta özel çocukların anneleri olmak üzere, ailelerine bu yolda emek harcayanlara,
gayret gösterenlere de selam olsun…