4688 SAYILI SENDİKALAR KANUNU DEĞİŞTİRİLMELİDİR.
YENİ SENDİKA . Sendikacılığı çalışanların sosyal, özlük ve ekonomik haklarının aranması yerine yanlış bir algı ile sosyal belediyecilik anlayışını model alarak biz sosyal sendikacılık yapıyoruz diye piyasaya sunmak Sendikacılığı katletmekten, çalışanlarıda aldatmaktan başka bir şey değildir.
Günümüzde bazı sendikaların üyelerden gelen aidatların belkide sadece onda birini harcayarak yaptıkları promosyon, hediye, dar kapsamlı tatil, taksi hizmetleri, marketçilik gibi faaliyetlerle sosyal sendikacılık yapıyoruz hikayesi aynı şeydir. Sendikanın ve sendikacının görevi çalışanların haklarını aramak geliştirmek ve insanca çalışabileceği çalışma ortamı sağlamak ve insanca yaşayabileceği bir ücret alabilmesinin mücadelesi vermektir.
Bu gün geldiğimiz noktada Memur sendikacılığın'da sendika ödeneğinin Devlet tarafından karşılanması, Anayasa mahkemesinin iptal süreci öncesinde ise baraj üstü sendikaların üyelerine adeta ölümü gösterip sıtmaya razı edercesine bize üye olursanız 340 TL fazla alacaksınız diye kolaycı sendikacılık hareketi 30 yıllık daha çok genç bir geçmişi olan memur sendikacılığı'nın içini boşaltmış durumdadır.
Siyasetle sendikacılığın içiçe geçtiği bir süreçte sendikacıların koltuklarını korumak ve nepotizme ( Akrabacılık) dayalı sendikal anlayışı nedeni ile çalışandan yana değilde idareden ve siyasetten yana tavır alması ve adeta onların gölgesinde korku imparatorluğu oluşturması, çalışanların sendikanın hakkını arayamadığını bildiği halde sanki o sendikal yapılara üye olma zorunluluğu hissetmesine neden olmaktadır.
Böylelikle çalışanlar nazarında Memur Sendikacılığı hak arama mücadelesindeki inancını kaybetmiştir.
Çare 4688 sayılı kanunun ILO normlarında yeniden hazırlanmasıdır.
Bu bağlamda;
- 4688 sayılı kanunun ilk maddesi olarak kamu çalışanlarına grev hakkı verilmelidir.
- İşçilerde olduğu gibi memurlarda da sendika üyelik ve istifa işlemlerinin E-devlet üzerinden yapılması sağlanmalıdır.
- Sendikaların üyelerden kestiği aidat miktarı asgari binde bir, azami binde üç oranından fazla olmamalı, sendikal konfor ve ağalık algısı ortadan kaldırılmalıdır.
- Şeffaflık açısından tüm sendikalar Devlet Denetleme Kurulu, Sayıştay ve zorunlu Bağımsız denetime açılmalıdır.
- Sendika yöneticilerinin aldığı ücrete üst limit getirilmeli, harcamalar sınırlandırılmalıdır.
- Tüm sendikalar yasal mevzuatların gereğini yerine getirip getirmediği ile ilgili Çalışma Bakanlığı tarafından titizlikle denetlenmelidir.
- Yönetici pozisyonunda olanların sendikalardaki her hangi bir organda görev alamayacağı kanunla düzenlenmeli, sendikal ayrımcılık, baskı, mobbing yapan yöneticilerin kanun gereği ceza almalarını sağlayacak düzenleme yapılmalıdır.
- Çalışma Bakanlığı hizmet kollarına göre ilgili sendikalar ile yılda en az iki defa danışma kurulu toplantıları yapmalıdır.
- Toplu sözleşmenin yükü bir sendikaya verilmek yerine tüm sendikaların katılımı sağlanmalı, sorumluluk eşit paylaşılmalıdır.
Bu çalışmaların yapılması ile seffaflık, denetim ve sendikal özgürlük ile birlikte Kamu Sendikacılığına olan inanç tekrar tesis edilebilir." Dedi