HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 04 MAYIS 2025, PAZAR



İNSAN OLMAK

04.05.2025 00:00
Mevcut bilimsel verilere göre evrende canlı yaşamın olduğu tek gezegenin dünyamız olduğu bilinmektedir. Buradaki canlı yaşam kurgusu ve döngüsü ise insan-hayvan-bitki olarak gruplanmış durumdadır.
İnsanı diğer canlılardan ayıran özellik ise, biyolojik varlığının dışında ruhsal-manevi boyutunun da olmasıdır. Bu boyut olarak insani vasıflar dediğimiz davranışlarımıza yansıyan kavramları; dürüstlük, tevazu, yardımseverlik, insaf, merhamet, saygı-sevgi vb. gibi erdemleri çoğaltarak söyleyebiliriz.
Anatomik yapımız hayvanlarla benzeşmesine rağmen farklı bir ruh ile ve anlayışımızın gelişmesi ile farklılaşmışız ve insan olmuşuz.

İnsan nesli varoluşundan beri uzun süreli belleğe, esnek mimiklere, öz farkındalığa ve algılama yetisine sahip zeki varlıklardır. Bu vasıflarıyla canlılardan farklılaşarak ayrılmış ve Kuran'da insan "Ahsen-i Takvim" olarak tabir edilmiştir.
Bu tabir, Tin suresinin 4. ayetinde "ant olsun ki biz insanı en güzel biçimde (Ahsen-i Takvim) yarattık" şeklinde geçmekte olup; "takvim", eğriyi doğrultmak, kıvama ve nizama koymak, kıymet vermek ve kıymetlendirmek, "ahsen" de en iyi, en güzel demektir. "Ahsen-i Takvim" ifadesi insanın; ruh ve bedeni ile en mükemmel şekilde yaratıldığını, boyunun düzgünlüğünü, endamının eşsizliğini, dileyen, isteyen, düşünen, konuşan, yazan, anlayan, anlatan ve sanat kabiliyeti olan ve hakkı batıldan, güzeli çirkinden, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, hayrı şerden, tatlıyı acıdan ayıran akıllı bir varlık oluşunu ifade ettiğini okuyoruz.

Yeryüzünde diğer yaratıklardan böylesine üstün özelliklere sahip bir yaratığa da Tanrı; zaman zaman elçileri vasıtası ile iletişime geçmiş, ortak yaşama kuralları ile toplumlar kurdurmuş ve sürekli eğitmeye çalışarak ideal, yeni medeniyet kurma anlayışında olmuştur.
Tarihsel olarak da insan, Ahsen-i Takvim vasıflarının gereği gibi iyiyi kötüden ayıramamış bozulmaya başlamış ve ihtarlardan sonra nihayet tufanlarla yok oluşlar ve yeniden başlangıçlar yaşanmıştır. Elbette, ilahi kaynaklarda söylendiği gibi "Ey Rabbim, ruhlarımızı ceberutunda, isimlerimizi melekûtunda, cesetlerimizi koruyucu kalende ve cisimlerimizi ismet hazinende yaşatacak şeyi, bizim için en yüce kaleminle yaz. Senin, her olmuş ve olacak üzerine mutlak iktidarın var. Senden özge müheymin ve kayyum İlah yoktur." diye okunan bir duadan her şeyin kaynağını biliyoruz

Bakara Suresi 109.ayette "şüphesiz Allah her şeye kadirdir" , Nisa-35'de; "Allah her şeyi hakkıyla bilendir, her şeyden haberdar olandır." Nisa-79'da; "Sana iyilikten her ne gelirse Allah'tandır, kötülükten de sana ne gelirse o da kendindendir. Sana gelen her iyilik Allah'ın lütfudur ve sana gelen her fenalık da yaptığının cezasıdır." diye Tanrımız bize doğru davranışlarda bulunmamız için Kuran'da uyarılarda bulunuyor.
Doğruyu yanlıştan ayırabilmek için insanlara sunulan fırsatlardan bir tanesini söylersek, o da namazdır. Ey arkadaşlarımız, ey dostlarımız, ey komşularımız, ey bu ülkenin Cuma günleri alnı secdeye değen güzel insanları; Tanrı ile sohbet için namaza durduğunuzda Tanrı'ya ne söylediğimizi bilerek o konuda düşünmeli ve kendimizi değerlendirmeliyiz.
Bilgisayarımızda veya telefonumuzda yaptığımız gibi kendimizi sıfırlayıp fabrika ayarlarına dönmeyi başarmalıyız. Değilse Tanrı ile sohbetin ne anlamı var… Fabrika ayarlarımıza dönmediğimizde yöntem belli, yok olma ve yeniden başlangıçlara neden olduğumuzu bilmeliyiz.

"Kötü söyleme ki kötü işitmeyesin, kimsenin zilletini isteme ki zillete düşmeyesin. Şimdi temiz bir yürek, pak bir kalp, mukaddes bir fikir ve nezih bir hatır ile ömrünün şu bir andan daha kısa sayılan günlerini asude geçir, ta ki fani cesetten mana firdevsine feragat içerisinde dönesin ve beka melekutunda yerleşip kalasın" diye insanın yaşam anlayışı konusunda ne güzel söylemiş bir İlahi söz değil mi..?

Yine başka bir söze bakarsak "Dilinizi gıybetle kirletmeyiniz. Şayet damarınız tutarsa başkalarını kötüleyecek yerde kendi ayıplarınızı sayıp dökünüz. Çünkü siz, kendi kendinizi başkalarını tanıdığınızdan daha iyi tanırsınız…"

Düşünmeli, duygudaşlık yapmalı Ahsen-i Takvim vasfına haiz insan olmalı ve bu anlayışla her zaman düşünerek kendimizi düzeltmeliyiz. Her insan kendini düzelttikten sonra "gelin canlar bir olalım her şeyi kolay kılalım" felsefesi ile toplumsal huzuru sağlayalım.
 
Unutmayalım ki; hepimiz bu dünyanın vatandaşı ve bir ağacın meyveleri, bir dalın yapraklarıyız.

Sevgiyle kalın…

Neyyir ARIBAŞ   
 
Neyyir ARIBAŞ / diğer yazıları
•İNSAN OLMAK 04 00:00:00.05.2025
•MÜBAREK MART 02 00:00:00.04.2025
•İKLİMİN DEĞİŞMESİ 04 00:00:00.03.2025
•YILA BAŞLARKEN 02 00:00:00.02.2025
•YILLANAN MADENCİLER 01 00:00:00.01.2025
•GÜZ MEVSİMİ 05 00:00:00.12.2024
•CUMHURİYET 01 00:00:00.11.2024
•DÜNYADA BARIŞ 08 00:00:00.10.2024
•TÖRE 04 00:00:00.09.2024
•HADDİNİ BİLMEK 03 00:00:00.08.2024
•BELEDİYE OTOBÜSÜ 01 00:00:00.07.2024
•ESKİŞEHİR’E RÖTUŞ 02 00:00:00.06.2024
•ÖLMEZ 20 00:00:00.04.2024
•KADINLAR 09 00:00:00.03.2024
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--





logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.net
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr