Babam Antalya'daki kız kardeşimin yanına gitmişti. İstanbul'daki kız kardeşim ise gögüs
kanseri olma ihtimali ile biyopsi olacaktı. Babam 31 Aralık 2011Cumartesi günü telefon etti.
"Kardeşine ne oldu?" diye, sordu. Bende göğsünde kitle olduğunu eşim gibi biyopsi olacağını
söyledim. Bana inanmadı, kızdı, telefonu kapattı.
Ertesi gün vefat haberini aldık. Götürüp memlekete defnettik. Annem kardeşimle İstanbul'da yaşıyordu, Eskişehir'e geldi.
Evde birkaç eksiklik bulmuş, onları tamir ettirmemizi istemişti. Biz de tamirci bulup eksikleri gidermeye
çalışıyorduk. Ancak İstanbul'daki kardeşim "Abi ben annemi özlemek istiyorum" demişti. O
yüzden işleri yavaştan alıyor, usul usul yapılmasını sağlıyorduk. İşler yavaş yavaş yapıldığı
için annem ikide bir şikayet ediyor, bir an önce bitirip İstanbul'a gitmek istiyordu. Biz de
"Usta gelmedi, malzeme bulamamış, şu olmuş, bu olmuş." gibi diyerek onu oyalıyorduk. İki,
üç ay geçmişti. En sonunda bir gün bana gene epey şikayet etti ve kızdı. Ben de
dayanamadım, kucakladım; zaten çok zayıf ve kilosu çok azdı içerideki odaya götürdüm.
"Anne niye bize zulüm ediyorsun, işlerin yapılıyor, acelen ne?" dedim. Birden ağlamaya
başladı, bana bir şeyler saydı. Ben ne dediğini anlayamadım. Annem hala ağlayıp duruyordu.
Bir şeyler söyledim ve dönüp evime gittim.
Ertesi gün tuvaletteki havalandırma penceresini açarken her zaman defalarca ayağımı
bastığım tuvalet kağıdı takılan porselen kırıldı ve beraberce düştük. Biraz sonra eşim "Koş!"
dedi. Ne oldu diye baktım. Çamaşır makinesinin kapağı kırılmış elindeydi. Ben de "Tamam
tamir ettiririz." dedim. Ancak biraz sonra bu sefer de eşim elindeki diş fırçasını bana gösterdi.
O da kırılmıştı. Bu olayların peş peşe gelmesi beni birdenbire düşündürmeye başladı. Ne
olabilirdi? Atalarımız "Ayağın taşa değse, kalbini bir yokla!" demişler. Hemen bir şimşek
çaktı beynimde...
Peygamberimiz
"Anneniz ve ya babanız yanınızda ihtiyarlarsa onlara 'Öf!'
bile demeyiniz." demiş. Bense dün annemi ağlatmıştım, hemen aklıma o geldi. Ama yapılacak
şey yoktu. Olan olmuştu. Doğruca anneme koştum, elini öptüm, özür diledim.