HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 11 EKİM 2025, CUMARTESİ



   AŞK…

11.10.2025 00:00
 ''Aşk imiş her ne var âlemde…'' FUZULİ

   Sözlüklerde aşkın tanımı; '' Bir kimse veya bir şeye karşı duyulan çok kuvvetli sevgi ve bağlılık, aşırı muhabbet.''  sözleriyle açıklanmaktadır. Ancak bu tanım, aşkı ifade etmekten çok uzakta durmaktadır. Zira sevgi, bağlılık, muhabbet, ilgi, alaka, tutku, heves, hayranlık ve sevda gibi pek çok kelime ''aşk''ın tam karşılığı değildir. Bu tür kavramlar başlı başına birer insani duyguyu belirtir.
    Konunun daha iyi anlaşılması için aşk kelimesinin etimolojik yönü üzerinde durmak yararlı olacaktır. Aşk ile sarmaşık anlamına gelen 'aşeka' kelimesi arasında hem mana hem de durum bakımında yakın ilgi bulunmaktadır. Sarmaşık, sarıp sarmaladığı ağacın suyunu emer, onu sarartıp soldurarak zayıflatır. Hatta ağacın kurumasına da sebep olur. Böylece âşık, maşukun başkalarıyla olan ilgisini keser ve tıpkı ağaçta olduğu gibi sarartıp soldurur ki, işte aşk budur. Bu durumdan şöyle bir netice çıkarılabilir: aşk, bizatihi ortaya koyduğu sonuç durumuyla açıklanabilir. Çünkü aşkın hiçbir tanımı hiç kimseyi tatmin etmemektedir. Onun anlamından çok, tutum ve davranışı önemlidir. Bütün aşk hikâyelerinin hüsranla, hüzünle bitmesinin nedeni başka bir yoruma ihtiyaç duymayacak şekilde açıktır. Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin, Tahir ile Zühre, Leyla ile Mecnun ve Romeo ve Juliet hikâyelerinin sonu herkesçe malumdur. Her iki isim de tıpkı ağacın sararıp solması gibi olumsuz bir akibetle son bulmuştur.
    Öte yandan aşk, mutasavvıflar tarafından da geniş ölçüde değerlendirilmiştir. Beşeri aşk ve ilahi aşk olmak üzere ikili bir ayırım bu girift konuyu açıklamak için yeterli görülmüştür. İki karşı cinsin birbirine olan aşkı ile ilahi aşk böyle izah edilmiştir. Beşeri aşk, ilahi aşka ulaştırıcı bir basamak olarak belirtilmiştir. İlâhî aşka, "hakiki aşk", beşerî aşka da "mecazî aşk" denilmiştir.   Fuzuli, Leyla ile Mecnun Mesnevisinde; ''Leyli Leyli der iken/Mevla'ya erdi dili'' diyerek bu geçişi vurgulamıştır. Allah bilinmeyi arzulamış, bu arzu ve aşk, kainatın yaratılmasına sebep olmuştur. Aşk, Hakk'ın zatına izafe edilen ilk sıfatı ve ilk zuhûrudur. Mutasavvıflara göre aşk, Hak yoluna giren kimseyi Allah'a eriştiren en kısa yoldur. Aşk, insanı kemale erdiren, olgunlaştıran yegâne unsurdur. Aşk, ilahi bir cevherdir ki Yaratıcı'nın insanlara armağan ettiği bir değerdir. Mutasavvıflar, peygamberlerin kıblelerinin aşk olduğunu açıkça ifade etmişlerdir. İbnü'l-Arabî ibadetin aslının da aşk olduğunu söyler. Onun içindir ki sevgisiz ibadet makbul olmaz. Çünkü sevgi en yüce ibadettir. Bu yüzden yetmiş iki millete aynı gözle bakılır. Bütün insanlık ön şartsız olarak aşk dergâhına çağrılır. Bu mistik yaklaşım, aşka metafizik bir özellik de katmıştır. Felsefenin de konuları arasında bulunan pek çok kavram mutasavvıflar tarafından anlamlandırılmıştır.
    Mevlana'nın; ''aşk yanmaktır,''sözüyle yine tasavvuf çevrelerinde çok kullanılan; ''yan fakat tütme'' tavsiyesi insanın ruh ve şuur olarak yeniden doğmasının gerçekleşmesini ve nefsin dönüşümünün sağlanmasını belirtir. ''Yanma''metaforu maddi unsurlardan sıyrılmak, nefsi arzu arzulardan kurtulmak anlamıyla kullanılmıştır. Hallac-ı Mansur ve Nesimi'ye ilk aşk şehitleri denilmesinin nedeni onların ''yanması''yla ilgili olduğu aşikârdır.         Mutasavvıflardan bazıları aşkı bir cinnet hâli olarak görmüşlerdir. Onların aşkla ilgili söyledikleri akıl ve mantık dışı kabul edilerek dışlanmalarına veya canlarına kastedilmelerine yol açmıştır. Bununla beraber aşk, tasavvufta hep ön planda olagelmiştir.
  Felsefe, psikoloji, kimya, biyoloji, sanatın her alanı aşk üzerine söz söylemiştir. Felsefe bu konuya kozmolojik ve ahlaki bakımlarından yaklaşmıştır. Her duygunun bir yaradılış amacı olduğunu belirten filozoflar, her zaman aşka yeni başlılar açmışlardır. Allah'ın insanlara bahşettiği aşk bir erdemdir. Aşk, insanı yücelten bir olgunluk olarak algılanmıştır. Psikoloji, aşkı insanın eksik yönlerini tamamlama isteğinden doğduğunu belirtir. Hayat enerjisinin sürekliliği aşkla sağlanır. Pozitif bilimlere göre aşk, kalpte değil beyinde teşekkül eder. Orta beyinde algılanan aşk, bazı hormonların salgılanmasıyla insandaki yaratıcılığını artırır. Aşkın kimyasında başrol oynayan üç önemli nörotransmiter vardır bunlar: dopamin, serotonin ve oksitosindir. Bu sayede beyin gençleşir, insanın sağlığı daha da iyileşir.
  Türk ve dünya edebiyatının bütün alanlarında ''aşk'' konusu ilk sırada yer almış, insanların cevherinde varedilen bir bengisu olan bu duygu defalarca anlatıldığı halde tazeliğini hep korumuştur.
        Yazımızı Yunus'umuzun bir beyitiyle bağlayalım:
"Aşk makamı âlidir, aşk kadim ezelîdir / Aşk sözünü söyleyen cümle kudret dilidir"



 
Ahmet URFALI / diğer yazıları
•   AŞK… 11 00:00:00.10.2025
•Belçika’ ya Türk Göçleri 07 00:00:00.09.2025
•Gaflet Uykusu 09 00:00:00.08.2025
•ATATÜRK’ÜN ESKİŞEHİR’İ 16 00:00:00.07.2025
•YAĞMUR DAMLASINDA DERYAYI GÖRMEK 09 00:00:00.06.2025
•BİR KÜLTÜR İNSANI: FERİDE TURAN 10 00:00:00.05.2025
•YETİMLER BAYRAMI: 23 NİSAN  22 00:00:00.04.2025
• ÖĞRENİLEMEYEN DEĞERLER 07 00:00:00.04.2025
•ŞİİR BİRLEŞTİRİR 21 00:00:00.03.2025
•DOSTLUK ÜZERİNE 07 00:00:00.03.2025
•ANADOLU TÜRK AYDINLIĞI 05 00:00:00.02.2025
•ERDEMLİ İNSAN ERDEMLİ TOPLUM 16 00:00:00.01.2025
•RECEP CANSU’NUN “TULPAR”I ÜZERİNE 09 00:00:00.01.2025
•TAKVİMLER, YILBAŞI VE NOEL… 31 00:00:00.12.2024
•BELÇİKA İZLENİMLERİ 2 03 00:00:00.12.2024
•ÖĞRETMEN: GELECEĞİ KURAN İNSAN 23 00:00:00.11.2024
•BELÇİKA İZLENİMLERİ 1 03 00:00:00.11.2024
•BAŞARIYA ULAŞMANIN YOLU 10 00:00:00.10.2024
•KAHRAMANLIK RUHU (Emirdağ'ın Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 102.Yıl dönümü Kutlu Olsun)) 20 00:00:00.09.2024
•Gönüller Fethetmek 03 00:00:00.09.2024
•AĞUSTOS: TÜRK’ÜN ZAFER AYI 30 00:00:00.08.2024
•ESKİŞEHİR KENT ESTEĞİ 03 00:00:00.07.2024
•KURBAN KÜLTÜRÜ 16 00:00:00.06.2024
•ANAYURDU DEMİR AĞLARLA ÖRMEK 03 00:00:00.06.2024
•ONDOKUZ MAYIS’IN ANLAMI 18 00:00:00.05.2024
•DİLİMİZ KİMLİĞİMİZDİR  13 00:00:00.05.2024
•HIDIRELLEZ KUTLAMALARI 06 00:00:00.05.2024
•23 NİSAN:YETİMLER BAYRAMI 22 00:00:00.04.2024
• BELÇİKA’DA GÜR BİR TÜRK SESİ: MEHMET SADIK KARANFİL 18 00:00:00.04.2024
•Türk Töresi 04 00:00:00.04.2024
•Yol Odur Ki Doğru Vara 27 00:00:00.03.2024
•RAMAZAN KÜLTÜRÜ 11 00:00:00.03.2024
•ESKİŞEHİR- EMİRDAĞ İLİŞKİLERİ 6 05 00:00:00.03.2024
•ESKİŞEHİR - EMİRDAĞ İLİŞKİLERİ 4 15 00:00:00.02.2024
•ESKİŞEHİR-EMİRDAĞ İZLENİMLERİ 13 00:00:00.02.2024
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--







logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.net
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr