HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 07 EYLÜL 2025, PAZAR



Belçika’ ya Türk Göçleri

07.09.2025 00:00
 İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler ise 1838 yılında tesis edilmiştir. Belçika Kralı II. Leopold'un 1860 yılında İstanbul' u ziyareti ilişkilere önemli bir ivme kazanmıştır. O dönemde uluslararası planda tarafsızlık politikası güden Belçika, Osmanlı İmparatorluğu' nun bölgede oynadığı önemli ticari rolün bilinciyle İstanbul' a yatırım yapmaya başlamışlardır.
Belçika'da yerleşik vatandaşların büyük bir çoğunluğu 1960'lı yıllardan itibaren kömür ocaklarında çalışmak üzere iki ülke arasında imzalanan  "İşgücü Anlaşması" çerçevesinde İş ve İşçi Bulma Kurumu aracılığıyla gelmişlerdir. Türkiye ile Belçika arasında "Türk İşçilerinin Belçika' da İstihdamına Dair Anlaşma ile Protokol ve Ekleri"  16.07.1964 tarihinde Brüksel' de imzalanmıştır. 1974 yılında yaşanan petrol krizine bağlı olarak Belçika yabancı işgücü alımını durdurmuş ve Türkiye ile yapmış olduğu İşgücü Anlaşmasının uygulamasını tek taraflı olarak uygulamadan kaldırılmıştır.

   Son 35-40 yıllık Türkiye dış göç tarihi bu göç hareketine iki temel dönemin varlığını gösterir. 1960 başları ve 1970 sonları arasında "işçi göçü dönemi"  ve 1970 sonlarında bu yana "işçi göçü sonrası dönem".

   1961 Anayasası'nın yürürlüğe girmesinden sonra, Türkiye' deki ilk beş yıllık ( 1962-1967 ) kalkınma planı, göçü işgücü ihracatını, işsizliği azaltma ve işçi dövizi akışı sağlama bağlamında gelişme politikalarından birisi olarak değerlendirildi. Türkiye bu politikayı gerçekleştirmek için Almanya ile 1961'de göç anlaşması imzaladı. Hükümetler arasında benzer anlaşmalar göçün temel koşulları, iş ve ücret konularını da içerecek şekilde Avusturya, Hollanda ve Belçika ile 1964'te, Fransa ile 1965'te, İsveç ve Avustralya ile 1967'de anlaşmalar yapıldı. Türk işçilerin Batı Avrupa ülkelerine göçü 1960'larda başlamış, 1960' ların ortalarında hızlanmış, 1960'ların sonunda ve 1970'lerin başında oldukça yaygınlaşmış ve 1970'lerde petrol bulanımı ve onu izleyen ekonomik dar boğaz döneminde Federal Almanya'nın işçi alımını durdurulmasıyla yasal planda çok yavaşlamıştır. Bu göç hareketi, 1970'lerin sonu ve özellikle 1980'lerin başında aile birleşimi ve evlilik göçü şeklini alarak devam etmiştir.   
   Kayda değer bir doğal zenginliği bulunmayan Belçika' da bürokratik yapı ile meslek kuruluşları bu amaca en iyi hizmet verebilecek biçimde şekillendirilmiş. Ayrıca ihraç ürünlerinin rekabet gücünün korunması ve artırılması amacıyla da araştırma ve geliştirme faaliyetlerine de büyük önem veriliyor. Bu amaçla nitelikli insan gücü yetiştirilmesine özen gösteriliyor. Ülke aynı zamanda kişi başına en yüksek ihracat yapan ülkeler arasındadır.
Belçika aynı zamanda Türkiye' den yoğun göç alan bir ülkedir. 1960 ve 1970'li yıllarda, Türk vatandaşları yoğunlukla kömür ocakları ile demir çelik sanayinde istihdam edildi. Ancak birçok tesis kapatılınca Türk toplumu ekonominin değişik dallarındaki işlere yöneldi. Ayrıca iş sahibi olarak birçok küçük ve orta ölçekli işyeri de yine Belçika'daki Türkler tarafından açıldı.

  Belçika, kömür ocaklarında çalışmak kendi vatandaşlarına zor geldiği için önce Doğu Avrupa' dan daha sonra 1946' dan başlayarak İtalya' dan maden işçisi aldı.8 Ağustos 1956' da Marcinelle maden ocağında 136 İtalyan olmak üzere 262 işçi öldü. Bunun üzerine İtalyanlar maden ocaklarında çalışmaya soğuk baktı. Belçika önce İspanyol ve Yunanlılara, daha sonra da Türk ve Faslı işçilere yöneldi. Belçika'da büyük bir işgücü sıkıntısı bulunuyordu. Turist pasaportuyla gelen kişiler, yaşına, yeteneğine bakılmadan adeta kapışılıyor ve hemen ocaklara indiriliyordu.

   Belçika 1974' de işçi göçünü kontrol altına aldı. Bürolar açarak kendi kliniklerinde Türk işçilerini kontrolden geçirdiler. Sağlık muayenesi sonucunda sağlam çıkanları, iş ve sözleşme değiştirmeme şartı ile ülkelerine götürüp maden ocaklarına soktular.


 
Ahmet URFALI / diğer yazıları
•Belçika’ ya Türk Göçleri 07 00:00:00.09.2025
•Gaflet Uykusu 09 00:00:00.08.2025
•ATATÜRK’ÜN ESKİŞEHİR’İ 16 00:00:00.07.2025
•YAĞMUR DAMLASINDA DERYAYI GÖRMEK 09 00:00:00.06.2025
•BİR KÜLTÜR İNSANI: FERİDE TURAN 10 00:00:00.05.2025
•YETİMLER BAYRAMI: 23 NİSAN  22 00:00:00.04.2025
• ÖĞRENİLEMEYEN DEĞERLER 07 00:00:00.04.2025
•ŞİİR BİRLEŞTİRİR 21 00:00:00.03.2025
•DOSTLUK ÜZERİNE 07 00:00:00.03.2025
•ANADOLU TÜRK AYDINLIĞI 05 00:00:00.02.2025
•ERDEMLİ İNSAN ERDEMLİ TOPLUM 16 00:00:00.01.2025
•RECEP CANSU’NUN “TULPAR”I ÜZERİNE 09 00:00:00.01.2025
•TAKVİMLER, YILBAŞI VE NOEL… 31 00:00:00.12.2024
•BELÇİKA İZLENİMLERİ 2 03 00:00:00.12.2024
•ÖĞRETMEN: GELECEĞİ KURAN İNSAN 23 00:00:00.11.2024
•BELÇİKA İZLENİMLERİ 1 03 00:00:00.11.2024
•BAŞARIYA ULAŞMANIN YOLU 10 00:00:00.10.2024
•KAHRAMANLIK RUHU (Emirdağ'ın Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 102.Yıl dönümü Kutlu Olsun)) 20 00:00:00.09.2024
•Gönüller Fethetmek 03 00:00:00.09.2024
•AĞUSTOS: TÜRK’ÜN ZAFER AYI 30 00:00:00.08.2024
•ESKİŞEHİR KENT ESTEĞİ 03 00:00:00.07.2024
•KURBAN KÜLTÜRÜ 16 00:00:00.06.2024
•ANAYURDU DEMİR AĞLARLA ÖRMEK 03 00:00:00.06.2024
•ONDOKUZ MAYIS’IN ANLAMI 18 00:00:00.05.2024
•DİLİMİZ KİMLİĞİMİZDİR  13 00:00:00.05.2024
•HIDIRELLEZ KUTLAMALARI 06 00:00:00.05.2024
•23 NİSAN:YETİMLER BAYRAMI 22 00:00:00.04.2024
• BELÇİKA’DA GÜR BİR TÜRK SESİ: MEHMET SADIK KARANFİL 18 00:00:00.04.2024
•Türk Töresi 04 00:00:00.04.2024
•Yol Odur Ki Doğru Vara 27 00:00:00.03.2024
•RAMAZAN KÜLTÜRÜ 11 00:00:00.03.2024
•ESKİŞEHİR- EMİRDAĞ İLİŞKİLERİ 6 05 00:00:00.03.2024
•ESKİŞEHİR - EMİRDAĞ İLİŞKİLERİ 4 15 00:00:00.02.2024
•ESKİŞEHİR-EMİRDAĞ İZLENİMLERİ 13 00:00:00.02.2024
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--







logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.net
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr