Amerikalı dostlarımız(?) her ne kadar SDG (Suriye Demokratik Güçleri) desede Suriye'nin kuzey ve doğusunda petrolün üzerinde kümelenen PYD/YPG terör örgütü PKK'nın şu anki vücut bulduğu halidir. PKK'nın aktif organıdır. Türkiye'nin savunma sanayiinde geldiği nokta itibariyle, İHA ve SİHA'larıyla sınırlarımız içinde hainlere dağı taşı dar edince bütün aktivitesini kaybeden PKK'nın tamamına yakın elemanları (Irakın kuzeyinde mağaralarda başını çıkaramadan, kabadayılık taslayan yaşlanmış hainler hariç) Suriye'nin kuzey ve doğusuna geçerek PYD/YPG'ye katılmıştır. Irak'ın kuzeyinde yapılan son büyük harekatla tamamen köşeye sıkışan PKK'nın hala lideri konumunda olduğunu beyan ederek örgütü yönetip suç işlemeye devam eden Abdullah ÖCALAN hızlı bir manevrayla sözde, PKK'yı fes edeceğini açıklamasıyla Terörsüz Türkiye süreci başladı. Ülkede terörün biteceği beklentisiyle ve iyi niyetle başlandığına inandığımız Terörsüz Türkiye sürecinden PKK Kazan-Kazanla çıkmak istiyor. İçerde yapılan görüşmeler sonucunda:
-Örgütün ilk kurulduğundan beri istediği haklarına ulaşmak,
-Türkiye Cumhuriyeti ile masaya oturarak meşruiyet kazanmak,
-Cezaevinde uzun süre kalarak hayatlarını garanti altına alıp çatışmalarda ölmeyen ve dışarı çıkan elemanları sözde silahsız siyaset adı altında propaganda faaliyetlerine devam ederek geniş bir kitleyi PKK'lı yapmak,
-Hainlerle mücadelede her daim devletin yanında olan bölge halkını sindirmek ve sessiz hale getirmek,
-Hainlerle mücadelede güvenlik güçlerimize en büyük desteği veren kahraman güvenlik korucularını sindirmek ve koruculuk sistemini yok etmek,
-Anayasa ve yasalarda değişiklik yaptırarak ulus devleti yok etmek…
Evet dostlar PKK terör örgütünün elde etmek istediği ve bunun için çırpına çırpına çabaladığı, aklımıza gelen belli başlı konular bunlar. Siz bunu çoğaltabilirsiniz.
Biz Terörsüz Türkiye beklentisindeyken PKK'nın aktif gücü PYD/YPG Suriye'de meşruiyetini ilan etmek için arayış içinde. Oysa ki PYD/YPG Suriye devleti ile 10 Mart mutabakatı yaparak Suriye ordusuna entegre olmayı kabul etmişti. PKK terör örgütünü kurulduğu günden beri gerek siyaseten, gerekse silah teçhizat ve mali olarak destekleyerek maşa olarak kullanıp, Ortadoğu'da emellerine ulaşmak isteyen; bizim de dostumuz olan Amerika Birleşik Devletleri ve Ortadoğu'daki karakolu siyonist, soykırımcı İsraildir.
Tarihinde kendi özünden başka dostu olmayan, Türk milleti ne zaman başka milletlerle birlikte hareket etmişse dost olan müttefikleri önce kendi çıkarlarını düşünmüşlerdir. Birinci Dünya Savaşında, Çanakkale cephesi Kara Savaşları buna örnektir. Türk ordusunun emir komutasını elinde bulunduran İttifak devletlerden Alman general Otto Liman von Sanders düşmanı Gelibolu yarım adasının derinliklerinde, denizden uzakta karşılamak ister. Mustafa Kemal buna şiddetle karşı çıkar. Düşmanı çıkarma yaptıkları anda, denizin dibinde karşılamanın doğru olduğunu söyler ve de mevzilenmeyi kendi planladığı gibi yapmaya muktedir olur. Birliklerimiz denizden çıkarma yapılan yerlerin tepelerinde mevzilenir, düşmanı göğüs göğüse mücadele ile geri püskürtür ve Çanakkale Savaşı kazanılır. Alman generalin savaşı Gelibolu yarımadasının içerisinde, derinliklerde sürdürmek istemesinin bir tek amacı vardır. Çanakkale cephesinde savaşı daha uzun sürdürmek ve düşmanın bu bölgeye daha fazla asker göndermesini sağlamak. Bu durumda Almanların kendi ordusunun savaştığı cephelerde daha konforlu savaşı sürdürerek az kayıplarla, savaşı kazanmak.
Türk'ün Türk'ten başka dostunun olmadığı tarihi bir gerçek iken; NATO ortağımız ve müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri kendi çıkarları için PKK'yı bölgede etkin bir şekilde kullanmakta. Güya bizimle beraber ve dostumuz!
Burada sorumuz şu dostlar. Amerika Birleşik Devlerleri ve siyonist İsraile rağmen Suriye'nin kuzeyi ve doğusuna PYD/YPG'nin başının ezilmesi için bir harekat yapılmalı mı?
Sınırlarımız içinde PKK koşulsuz silah bırakmaz ise ve PYD/YPG Suriye'de kendini fes edip Suriye ordusuna entegre olmazsa (Özerklik kazanımı peşinde koşmaya, emperyalist ve siyonistlerin maşası olmaya devam ederse) bu oyun bozulmalı dostlar. Hainlerin başının ezilmesi için, kızıl elmaya doğru ilerlemek için, bir gece ansızın harekata başlamalıyız. Başlamalıyız ki ABD ve İsrailin bölgemizdeki büyük oyununu bozalım.
Gireceğimiz yeni yılda; Turan yurduna, Balkan yurduna, Hira Dağı'na Anadolu'dan bakacağımız bir yıl olması dileğiyle dostlar.