Amerikalı mucit Samuel Morse, 1835 yılında telgrafı icat eder. Patent alıp insanlığın hizmetine sunmak için büyük bir çaba içerisine girer. Amerika ve Avrupa ülkelerinde yaptığı girişimler sonuçsuz kalır.Hiç bir devlet icadı ciddiye almaz.
Samuel Morse ,o yılların en büyük devleti Osmanlı İmparatorluğu'na baş vurmaya karar verir. Sarayla iletişime geçmek bir hayli zor olur,başarısız olan birkaç girişim sonunda Padişah Sultan Abdulmecit'in huzurunda denenmesi izni alınır. Yıl 1847. Heyecanla beklenen an gelmiştir. Deneme Beylerbeyi sarayında yapılır.Padişah icadı çok beğenir . Samuel Morse'ye İhtira beratı(patent) verilmesini ayrıca elmas işlemeli bir madalya hazırlanmasını emreder(Samuel Morse bu madalyayı ömür boyu boynunda taşımıştır).
Sultan Abdülmecit , telgrafın vakit kaybetmeden İstanbul- Edirne arasına döşenmesi için girişimlerde bulunulmasını ivedilikle ister.
Jurnajcılık hızla yayılır ülke zarar görür gibi sudan sebepler ileri sürülür hatların döşenmesi gecikir.
Samuel Morse'ye verilen patent dünyada büyük yankı uyandırır Almanya,Amerika,İtalya,İngiltere hızlı bir şekilde fabrikalarını kurarlar. Bir çok ülke haberleşmede telgraf sistemini çok kısa bir zaman içinde kullanmaya başlar.
Osmanlı İmparatorluğu'nda ise 1855 yılındaki Kırım savaşında ihtiyaç duyulması üzerine İstanbul -Edirne arasında, Üsküp ve çevre bölgelerinde telgraf haberleşme sistemleri kurulur.Daha sonraki yıllarda ülkenin her tarafında kullanıma sunulur.
SONUÇ
İcatlar; tarihi sürükleyen,tarihi canlı tutan,zamanı ileriye taşıyan insan zekası göstergeleridir.
Teknoloji ile desteklenmeyen zaman solmuş bir renk olarak kalır.Arkada kalan tarih can çekişir.Teknoloji zamanın önüne geçmelidir,yeni tarihlere can olmalıdır.
Nice imparatorluklar teknoloji yoksunu olmaktan dolayı yok olmuşlardır.
Osmanlı İmparatorluğu da aynı sebepten hezimete uğramıştır.
Osmanlı tarihindeki padişahlardan Fatih Sultan Mehmet, Üçüncü Selim,İkinci Mahmut'un teknolojiye açık girişimleri dikkat çekmektedir,ancak yetersiz kalmıştır.
Cumhuriyetimiz de Atatürk'ün"Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir,ve İstiklal Göklerdedir" veciz sözlerinin ışığında başlayan atılımlar devam etmemiş,Atatürk'ün ölümüyle duraksamıştır.
Vecihi Hürkuş,Nuri Demirağ,Necmettin Erbakan, Mennan Usta gibi teknolojiye açık değerler hizmet aşklarıyla birlikte yok olmuşlardır.
Şu anda ülkemizde devlet ciddiyetine bağlı gelişmeler gözlenmektedir.Mucitleri ve bilim insanlarını destekleyici teşvik ve ödüller güzel uygulamalardır. .Dünyadaki ileri seviyedeki (Başta ABD olmak üzere) üllkelerin yüzlerce yıl sonraki yıldızlar arası hedefleri yanında çok zayıf bir görüntü sergilemesine rağmen atılımlar umut vericidir.
İleride Türk Milleti'nin de sonsuzluğa uzanan maharette yerini alacağını umut ediyorum.
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.