Türkçe,dünyanın en güzel,en zengin,en büyük dillerinden biridir.Öncelikle Türkçe konuşup da ''Türk yoktur'' diyenler utansın benim bu cümlelerimden.Dilimiz asırlardır üç kıtada konuşulmuş,yazılıp okunmuş bir dildir.İlk şekliyle kalmamış,gelişip zenginleşmiş ve güzelleşmiştir.Adeta kendi kendisini yenilemiş ve tazelemiştir.
Bizim güzel Türkçemiz çok mantıklı,çok ahenkli,ifade gücü çok yüksek bir dildir.Kurallarını sanki bir bilginler kurulu bir araya gelmiş ve belirlemiş gibidir.Öyle güzel şarkılarımız,öyle güzel türkülerimiz,ninnilerimiz ve manilerimiz vardır ki bütün bu unsurlar Türk dünyasının ortak iftiharıdır.Çünkü dili halk ve tarih yaratmıştır.
Her Türk çocuğu bu güzel Türkçemizi en büyük değer olarak görmeli,sevmeli ve her türlü kültürel emperyalizme karşı korumalıdır.
Biz yazarlar,şairler,ozanlar ve tüm sanatçılar ve de Türk milleti olarak dilimizin kadrini kıymetini bilmeli onu bütün dillerden üstün tutmalıyız.
Ziya Gökalp ''Güzel dil Türkçe bize/gerisi gece bize''diyor.
Bugün Arapça peşinde koşanlar yarın Arap uşağı olmak isteyen kişilerdir.
Bir Alman filozofu''Dil insanın evidir.''der.
Bir insan tanımadığı bilmediği bir yabancıyı evine alır mı hiç.
Yunus Emre ve Karacaoğlan bizim evimizin içindeki öz çocuklarımızdır,bizim evimizi bülbül sesiyle şenlendirmişlerdir dizelerinde.
Dilimizi kaybedersek birbirimizi tanıyamayız.Biz hepimiz daha doğmadan anamızın karnındayken sesler işitmedik mi? Akrabalarımız bizi daha bebekken beşikteTürkçe sözcüklerle sevmediler mi?
Dünya edebiyatlarına bir bakalım,büyük yazarlar öyle yeni sözcükler falan icat etmiyorlar fakat herkesin bildiği sözcüklerle yeni ve güzel dünyalar yaratmaya çalışıyorlar yani dil malzemesini iyi, güzel ve doğru kullanıyorlar.
Güzel Türkçe büyük Türk milletinin,Göktürk Kitabeleri'nden gelen dilidir,Aşık Veysel'in Neşet Ertaş'ın dilidir daha önceki büyük ustalardan sonra.
Ben bir dörtlüğümde şöyle diyorum.
'' O Karacaoğlan,Yunus,Akifler,
Tarihe mâl olmuş Türkoğlu Türkler
Değil kafeslerde öten bülbüller
Aslan bile kendi diliyle kükrer.''
Düşünmeden konuşanlara ancak deliler diyebiliriz,onlar söylediklerinin farkında olmayan zavallılardır tıpkı ''Türk''yoktur diyenler gibi,Tanrı'ya çok şükürler olsun ki dünyada hem Türkçe vardır hem de Türk Dünyası vardır.
Sanatta mana taşta değil onu anlamlı hale getiren heykeldedir.
Aziz Atatürk,Türkçenin en büyük koruyucusu ve savunucusu olmuştur vatanda olduğu gibi.
Bir milleti sadece orduları korumaz,sanatçıları,yazarları,şairleri ve ozanları,heykeltraşları da korur en büyük silah kültür silahıdır.
Rahmetli Kaplan Hoca derdi ki:''Arapçada devenin renk nüeanslarını anlatan yüze yakın kelime varmış.'' Bunun sebebi olarak da devenin onların hayatında büyük bir yer tutmasıdır.Biz sadece ''deve tüyü'' rengini biliriz,biz hayvancılıkla uğraşan bir millet olduğumuz halde deve ile pek barışmamış yaşantımız.
Sadece türküde:''Çek deveci develerin sulansın/akan da çaylar birbirine ulansın.''
demişiz halk olarak.
Büyük şair ŞEHRİYAR şiirlerini Farsça yazıyor anasına da okuyormuş,anası da:
''Oğlum Türkçe yaz bir şey anlamıyorum'' demiş ve Şehriyar ondan sonra hep Türkçe yazmış bütün Türkler onun şiirlerini okuyup sevmişlerdir.
Türkçeyi güzel ve doğru kullanan tüm şair,ozan ve yazarlara dünyanın neresinde olursa olsun gönül dolusu selamlar,bu canlar, bu bedenlerde durdukça Türkçe konuşacağız.
Türkçenin ve kültürün gerçek işçileri aydın ATATÜRKÇÜ öğretmenlerdir,
ülkemizin ışıkları hiç sönmesin.
''NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE'' diyenlerin Türk Dil Bayramı kutlu olsun.
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.