Sene 1994, televizyonda iki Afrikalı kabilenin arasında savaş çıktığını 1 milyona yakın kişinin keskin palalar, satırlar ve bıçaklar ile vahşice doğranmasını duyunca ürperdim, çok korkunç buldum, iyi ki Afrika bize uzak diye düşündüm. Çevremde benim yaş grubundakilere sorunca onlarda aynı şekilde hazırlıyorlardı olayı.
Bu vahşi savaşın nedenini kimse bilmiyordu o zaman, dedim ya uzak bir ülke orada neler olduğunu nasıl bilebilirdik ki. Unuttum gitti zamanla. Fransız kaldım yani Macron'un Ruanda soykırımını kabul etmesi de öylesine bir haberdi, ölen ölmüş vahşice doğranmıştı. Geride kalanlar var mı acaba diye düşünürken, Ruanda tur ile yapılan turizm anlaşması ile geçmişe döndüm birden utandım. Allah uyandıranlardan razı olsun.
Keşfettik; Orta Afrika'nın kalbi Ruanda. Bitki çeşitliliği, hayvan ve bitki türleriyle verimli topraklar, yaşam seviyesi yüksek bir devlet. Tek bir etnik grup, bölünme Parçalanma yok, Tek bir dil, tek bir devlet, tek bir toprak vardı oda Ruanda.
Ve bu topraklar üzerinde yaşayanlar herşeyi paylaşıyorlardı. Düşmanlık yoktur, Almanya'nın sömürgesi olduğu güne kadar. Ne yazık ki Batının iki yüzlülüğünü yeni öğrendim. Batının elinin değdiği, her dokunduğu topraklarda kin ve nefret tohumları çekilmişti.
Beyaz kurtarıcı olarak görüyordu Sömürgecileri Ruanda halkı, her şeyleri ile teslim olmuşlardı putlara. Bir süre sonra halkı ikiye ayırıp, ırksal bir sınıf ayrımına gitmişti bile Almanya'dan sonra Belçika sponsorluğunda kimliklerinde Tutsi ve Hutu damgası ile tescil etmişlerdi. Ruanda halkının burnunu, kulağını, başını, kaşını, gözünü, rengini ölçtü biçti sponsor Belçika.
Kimliklerimizdeki din hanesinin çıkarılmasını çok doğru bir karar olarak görüyorum şu an. Müslümanlar uyanıyor farkında mısın bilmiyorum ama aramızda yaşayan Kahramanlar var. Belki bir süre sonra İslamiyeti kabul edenlerin sayısının artmasıyla birlikte Dini haneye kavuşuruz inşallah.
Beyaz adamların öyle kötüydü ki düşünceleri, Tutsilerin daha zarif ve narin, Afrika boynuzundan gelen Nuh Peygamberin oğlu Ham'ın soyundan geldiklerini empoze ederek üstün olduklarını kabul indirdi.
Nüfusun çoğunluğu olan Hutular çiftçilik ile uğraşıyor, mütevazi bir hayat yaşıyorlardı. Azınlıkta olan Tutsiler ise hayvancılık ile uğraşıyor, Gezgin Çobanlar olarak üstünlük sağlamışlardı Hutu'lara karşı.
Irksal bir ayrıma dönüştü. Almanya'dan sonra Belçika ve Fransa Sponsor Olarak devam etti, her iki grubu kendi çıkarları doğrultusunda kullandılar.
Azınlık olan Tutsilere kamuda, özelde bütün imkanları sunarak, iş sahasında, eğitim, öğretim, sağlık vb her türlü konuda öncelik verip kapıları sonuna kadar açtılar. Hutularıda her konuda geri bıraktılar.
Okulda öğretmenler bile öğrencileri Tutsi ve Hutu diye ayırarak oturtuyordu.
Keşfettik..Alevi sünni, sağcı solcu, açık kapalı çarşaf falan da var tabi, Türk Kürt, kemalist emperyalist Kapitalist sistemin kölesi olmuş mu sence mücevherlerimizi ilmin ışığında çözelim mi büyük fay hatları belli değil mi? Tutsi ve Hutular birbirine girdi çıktı öyle değil mi? Tarikatlara da düşman yaptılar Dini düşman olarak gösterdikleri gibi.
Kin nefret ek, böl parçala yönet, fay hattı kırılmaları ve Depremzedeler için küçük bir hatırlatma da bulunmak istedim sadece.
Bir kıvılcım yetti. Tarih 6 Nisan 1994'te Ruanda Devlet başkanının uçağının roketle düşürülmesi ile kanlı katliam için start verildi. Afrika kabilesinin roketleri mi var yoksa!
Bir gece ansızın gelebiliriz anonsuna benzer bir şifre duyuluyordu radyo istasyonlarında;
"Hamam böcekleri başkanımızı öldürdü"
Hamam böcekleri de Tutsi lerdi. "Büyük ağaçları kesin". diye devam etti anons.
Yaşayan bilir. Sponsor Fransa tarafından ödeme yapılacak 50 sentlik palalar ile Ruanda halkı birbirini doğradı, çocuklarla, kadınlarla özel harekat.
Küçücük bir ülke ama kanlı olayları sınırları aşarak 100 günde 1 milyon doğranmış soğan patates. Dünya sessiz ve seyirci kaldı birleşmiş milletler ligi gibi mi duruyor. Kan ve idrar yolu enfeksiyonu var. Batı iki yönlü.. Vicdansızlıktır.
Filistin Soykırımı bu dünyada yapan yaptıran kim var kim yok belli oluyor zaten. Sırtını sıvazlar merhaba..
Ruanda'nın ülkemde olmasından neden rahatsızlık duyayım ki onun güzel yanlarını bulmak ile meşgulüm.
Ruanda tur ile komplo teorileri bitmiyor 66 olumsuz düşünceler sarmış beyinler yorgun ve bitkin hissediyorum.
Son olarak çok teşekkür ederim insanlık adına çok sevindim Ruanda'da Nuryağdı.
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.