Prof. Dr. Leblebicioğlu, "2004 yılına göre AIDS'e bağlı ölümler yüzde 70 azalmıştır. Birçok
ülkede vaka sayıları düşerken Türkiye'de artış görülmesi dikkat çekicidir." dedi.
2025 Dünya AIDS Günü Teması: "Kesintilerin Üstesinden Gelmek, AIDS Mücadelesini
Dönüştürmek"
Dünya Sağlık Örgütü'nün bu yılki tema olarak belirlediği "Overcoming Disruption,
Transforming the AIDS Response" (Kesintilerin Üstesinden Gelmek, AIDS Mücadelesini
Dönüştürmek) mesajını hatırlatan Prof. Dr. Leblebicioğlu, özellikle pandemiler, ekonomik
zorluklar, sağlık hizmetlerine erişim engelleri ve toplumsal eşitsizliklerin HIV mücadelesini
yavaşlattığını vurguladı.
"AIDS ile mücadelede hedefimiz 2030 yılına kadar hastalığı halk sağlığı tehdidi olmaktan
çıkarmaktır. Bunun için topluluk temelli destek, kapsayıcı sağlık hizmetleri ve herkes için
eşit erişim büyük önem taşıyor." dedi.
"Ayrımcılık ve damgalama hâlâ en büyük engellerden biri"
Resmi tema bu yıl farklı olsa da Prof. Dr. Leblebicioğlu, damgalama ve ayrımcılığın HIV
ile yaşayan bireylerin sağlık hizmetlerine erişimini zorlaştırdığını belirterek şunları söyledi:
"Damgalama ve ayrımcılığın ortadan kalkması, hem erken tanıyı artırır hem de kişilerin
tedaviye güvenle devam etmesini sağlar. HIV ile yaşayan bireyler toplumun diğer
üyeleriyle aynı haklara sahiptir. Önyargıları kırmadan HIV ile mücadeleyi
güçlendiremeyiz."
"İlaç tedavisi kritik öneme sahip, mutlaka düzenli kontrol şart"
HIV tedavisinde sürekliliğin hayati olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Leblebicioğlu:
"Modern antiviral ilaçlarla virüs baskılanabilmekte, bağışıklık sistemi korunabilmekte ve
bulaştırıcılık ortadan kalkabilmektedir. Tedavi düzenli alındığında HIV tespit edilemeyecek
seviyeye iner ve bu durumda bulaşma gerçekleşmez. Bu nedenle ilaçların aksatılmaması
ve düzenli kontrollerin yapılması kritik önem taşır." dedi.
"Herkes risk altında – düzenli test hayat kurtarır"
HIV'in yaş, cinsiyet veya sosyoekonomik durum fark etmeksizin herkesi etkileyebileceğini
belirten Leblebicioğlu, korunmasız cinsel ilişkinin en önemli risk faktörlerinden biri
olduğunu söyledi. Ayrıca frengi (sifilis) ve bel soğukluğu (gonore) gibi diğer cinsel yolla
bulaşan hastalıkların HIV riskini artırdığını vurguladı.
"Her 5 kişiden 1'i HIV pozitif olduğunu bilmiyor"
Türkiye'de HIV taşıyan bireylerin önemli bir kısmının durumundan habersiz olduğunu
belirten Prof. Dr. Leblebicioğlu:
"HIV pozitif her 5 kişiden 1'inin enfekte olduğunun farkında olmadığı tahmin edilmektedir.
Bu nedenle şüpheli temas yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden test yaptırması gerekir.
Test süreçlerinde gizlilik esastır; kişisel bilgiler korunur." ifadelerini kullandı.