Panelin açılış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, "Ruhu olmayan
kentlere doğru hızla ilerliyoruz. O kentin geçmişini, geleceğe taşıyacak olan ruhunu
göremiyoruz. Peki, bu ruhu kim korumalı? Kentlerin hakkını en iyi koruyacak olanlar
belediyelerdir. Özellikle büyükşehir belediyelerine ve ilçe belediyelerine bu konuda çok
büyük görevler düşüyor. Uyum içinde çalışmalılar ki gerçekten o kente nefes
aldırabilsinler." dedi.
Yerel Reform Girişimi Derneği, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Eskişehir Kent
Konseyi iş birliği ile Yerel Reform Buluşmalarının 7'ncisi Haller Gençlik Merkezi'nde
gerçekleştirildi. "Büyükşehir Belediyeciliğinin Geleceği" temasıyla düzenlenen panele
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim
Arslan, CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt,
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Ahmet Kapanoğlu,
Yerel Girişim Derneği Başkanı Murat Karayalçın, ilçe belediye başkanları, bürokratlar ve çok
sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.
Açılış konuşması yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Ünlüce, büyükşehir belediyelerinin
geleceğinin ülkenin en önemli meselelerinden bir tanesi olduğunu vurguladı. Başkan Ünlüce,
"Biliyorsunuz, Türkiye'nin yaklaşık 200 yıla yakın bir belediyecilik geleneği var. Ancak
bu gelenek içinde o kadar çok yasa ve mevzuat değişti ki bugün elimizde 5393 Sayılı
Belediye Kanunu bulunuyor. Buna ek olarak, sonradan çıkarılan Büyükşehir Belediyesi
Kanunu da yürürlükte. Kasım 2012'de çıkarılan 6360 Sayılı Yasa ise zannediyorum
bugün en çok masaya yatıracağımız konu olacak. Kentler bugün yalnızlaşıyor, giderek
köhneleşiyor. Ruhu olmayan kentlere doğru hızla ilerliyoruz. Hangi kente gidersek
gidelim, artık hepsi birbirine benziyor, aralarında fark kalmıyor. O kentin geçmişini,
geleceğe taşıyacak olan ruhunu göremiyoruz. Peki, bu ruhu kim korumalı? Belediyeler
bu sürecin neresinde yer almalı? Kentlerin hakkını en iyi koruyacak olanlar
belediyelerdir. Özellikle büyükşehir belediyelerine ve ilçe belediyelerine bu konuda çok
büyük görevler düşüyor. Uyum içinde çalışmalılar ki gerçekten o kente nefes
aldırabilsinler. Şehirlerin nüfusu neye göre belirlenecek? Bu şehirlerde insanlar nasıl
konforlu yaşayacak? Nasıl iyi bir yaşam hakkına sahip olacak? Hem insan haklarını
hem kentlerin hakkını nasıl koruyacağız? Aslında bunlar bizim çok daha sık
konuşmamız gereken meseleler. Ancak biz, demokrasiden ve temel haklarımızdan söz
etmekten, ne yazık ki kentlerin hakkını savunmaya yeterince fırsat bulamıyoruz. Bu
nedenle, bugün bu toplantıyı düzenleyen derneğimize, sayın başkanına, yönetim
kuruluna ve hem şehrimizin hem ülkemizin gündeminde bu kadar önemli bir konuyu
gündemde tuttukları için yürekten teşekkür ediyorum." dedi.