Eskişehir'den Haber'in Kıymetli Okuyucuları,
Merhaba!
Yayınağımıza, haftalık aralıklarla, özellikle sağlık ve akciğer sağlığı konusunda kolay okunur, kısa ama anlaşılır, iyi bir hayata ışık tutmayı amaçlayan, bilgi verici, tanıtıcı yazılar yazmayı umut ediyorum. Yazarken ilkemiz "hayata daha iyi bakış" olacak. "İyilik" anahtar kelime. Vereceğim bilgiler 39 yıllık bir akademik-meslek hayatı boyunca edindiğim, ürettiğim ve tecrübe ettiğim bilgilerinden süzülüp gelecek. Dikkate almanızı öneririm.
Umarım bu kısa yazılar, hayatınızda her ne oldu ise onda daha iyiyi görmek için yararlı olur.
Esenliklerle,
***
Hiç düşündünüz mü: İnsanın dış ortamla en yoğun teması akciğerler yoluyla olur.
Çünkü dış ortama en açık yerimiz akciğerlerdir.
Nasıl?
İnsan istirahat halindeyken bir solukta 400 ml havayı akciğerlerine alır. Yine istirahat
halinde iken bir dakikada ortalama 14-15 kez soluk alıp, veririz. Sonuçta bir dakika
içinde akciğerlerimize 6 litre ortam havası girer. Bu miktar bir saatte 360 litreye ulaşır.
Sekiz saatlik mesai sırasında çalıştığınız ortamda, hafif bir tempoyla çalışsak bile
akciğerlerinize yaklaşık 3,000 litre hava girip çıkar. Bu miktar 24 saatte en az 9,000
litreye (9 m 3 ) ulaşır.
Yukarıda konu ettiğimiz miktar istirahat halinde iken gerçekleşir. Hareket halinde ya
da heyecan veya stres halinde soluk sayımız dakikada 20-30-40'a ulaşabilir. Tabii o
zaman akciğerlere girip çıkan hava miktarı da o ölçüde çok daha yüksek olur.
İşte tam da bu noktada soluduğumuz hava miktarının sıhhati çok önemli hale gelir.
Şöyle ki:
Soluduğumuz havanın bir ml 'sinde 2 adet inorganik partikül, örneğin silika parçası ya
da 2 adet virüs olsa – ki infekte kişi ile karşılaştığımızda yüzbinlerce olur- 24 saat
içinde normal soluma ile akciğerlerimize 18,000 partikül inecek demektir.
Akciğerlerimizin bunlarla mücadelesini bir düşünün.
İşte bu yüzden hem iş yeri hem çevre hava kirliliği hem de infeksiyöz hastalarla
temas aslında çok önemlidir. Nitekim sigaradan bağımsız akciğer kanseri tüm
kanserler içinde sıklık olarak 7. Sıraya ulaşmış durumda. Bunda hava kirliliğinin rolü
var. Şehir ortamı çevre havasında asılı temas ettiğimiz ve kolaylıkla akciğerlerde en
uca inebilen küçüklükte 2.5 mikron partiküllerin (PM2.5) içeriğinde asbest lifleri tespit
edildi. Soluduğumuz havayı, iş yerinde de, yaşadığımız çevrede de önemseyelim,
koruyalım ve dikkat edelim.
….
Akciğerlerin dışardan gelen organik (bakteri veya virüs gibi) veya inorganik (silika,
asbest gibi) yabancı maddelerden korunmasının iki ana yöntemi vardır:
1. Hava yollarının (bronş) içini döşeyen zarda (mukoza) yer alan küçük
çıkıntıların (silia) yukarı doğru yaptıkları itme hareketi. Böylece bronşların
yüzeyindeki ince sıvı katmanı siliaların yukarı doğru vurma hareketleri ile
yukarı doğru itilir. Böylece sıvıya tutunan parçacıklar yukarı doğru taşınarak
sonra da mideye doğru düşürülürler.
2. Daha derin, hava keseciklerine (alveoller) inen partiküller de oralarda yabancı
maddeleri tanıyan ve içlerine alarak bloke eden hücrelerce (alveoler makrofaj)
temizlenirler.
Sigara, bu iki koruyucu aktiviteyi de bozar.
Sigara sadece akciğerlere toksik etki yapmaz, akciğerlerin korunmasına da ciddi
zararlar verebilir. Sigara içenlerde, diğer akciğer hastalıklarının yanı sıra zatürre,
akciğer enfarktüsü sıklığı ve ölüm oranları daha yüksektir.
Sadece solunan havanın korunması yetmez, yeterli akciğer sağlığı için sigaradan da
uzak durmamız gerekir.
Prof.Dr. Muzaffer Metintaş
Eskişehir Acıbadem Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniği
ESOGÜ Akciğer ve Plevra kanserleri Uygulama ve Araştırma Merkezi