HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 11 AĞUSTOS 2025, PAZARTESİ


BAŞKAN YALAZ: "Heykel belediyeciliği söylemi, sanata ve kültüre küçümseyici bir bakış açısını yansıtır."

Eskişehir CHP İl Başkanı Av.Talat  YALAZ basın açıklamasında bulunarak kentsel dönüşüm ve kentin güncel konuları üzerine çarpıcı açıklamalarda bulundu.
11.08.2025 16:26
BAŞKAN YALAZ: "Heykel belediyeciliği söylemi, sanata ve kültüre küçümseyici bir bakış açısını yansıtır."
BAŞKAN YALAZ: "Heykel belediyeciliği söylemi, sanata ve kültüre küçümseyici bir bakış açısını yansıtır."
CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz açıklamasında şu ifadeleri kullandı;
"Kentsel dönüşüm konusunda asıl olarak sorumlu olan bakanlıktır. Belediyelerin de sorumluluğu vardır. Biz sorumluluğumuzun farkındayız ve kentsel dönüşüme, deprem olasılığına ilişkin belediyelerimiz gece gündüz üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek için gayret göstermektedirler. Ancak aynı sorumluluğu bakanlıktan hiçbir şekilde görmediğimiz halde, Eskişehir özelinde konuşursak; Küçük Sanayi Bölgesi, Gündoğdu Mahallesi gibi yerlerde kentsel dönüşüme ilişkin henüz bir çivi dahi çakılmamışken bu hususta belediyeler üzerinden bir algı oluşturma çabasını gerçekçi ve yerinde bir çaba olarak görmüyoruz.
Depremin siyasete alet edilmesi son derece yanlıştır. Asıl sorumlu olan bakanlığın, yani iktidarın Eskişehir'deki temsilcisinin bu sorumluluktan kaçmasını anlayabilmiş değiliz. Deprem, siyaset üstü bir konudur ve bütün bileşenlerin, bütün aktörlerin üzerinde çalışması gereken bir meseledir. AKP iktidarı bu hususta tamamen sınıfta kalmıştır. 1999 depreminden sonra iktidara gelen AKP, bu süre zarfında depreme hazırlık konusunda ciddi zafiyetler göstermiştir. 6 Şubat depremlerinde de hem müdahale hem de gerekli tedbirlerin alınması anlamında gereken sınavı verememiştir.
Bugün hâlâ bu konuda gerekli yasal düzenlemeler, tedbirler ve kentsel dönüşüme ilişkin bakanlık düzeyinde yapılması gerekenler yerine getirilmemiştir. Bence Sayın Mevkidaşım'ın asıl üzerinde durması gereken konu budur. Zira merkezdeki üç belediyemiz bu hususta depreme karşı tedbirler almak ve kentsel dönüşüm konusunda olağanüstü bir gayret içerisindedirler.
Deprem, Türkiye'nin gerçeğidir. Türkiye'de birçok fay hattı bulunmaktadır ve iktidarın önlem alması gereken en önemli konulardan biridir. Biz iktidar olduğumuzda depreme karşı duyarlı politikalarla gerekli tedbirleri ivedilikle alacağız. Bakanlık eliyle yapılması gereken kentsel dönüşüm dâhil bütün önlemleri bizzat hayata geçireceğiz. Deprem, siyasetin ve maddiyatın üzerinde bir konudur.
Eskişehir'deki belediyeciliğin en büyük göstergesi halkın memnuniyetidir. Eskişehirliler mutlu, huzurlu ve gururlu bir şekilde bu şehirde yaşıyorsa bu, sosyal belediyeciliğin ve vizyoner yönetim anlayışının sonucudur.
Heykel belediyeciliği söylemi, sanata ve kültüre küçümseyici bir bakış açısını yansıtır. Şehirler sadece yol ve köprülerden ibaret değildir. İnsanların sosyal etkinliklere, kültürel faaliyetlere erişebilmesi de bir ihtiyaçtır. Eskişehir'deki belediyeler dünyada örnek gösterilebilecek bir belediyecilik ortaya koymaktadır. Bu nedenle çeyrek asırdır halktan güvenoyu almaktadırlar.
Merkezi iktidar, Eskişehir'e yapılan hizmetlerde Afyon, Kütahya, Konya gibi AKP'li belediyelerin yönettiği şehirlerin gerisinde kalmaktadır. Oy tercihlerinden dolayı Eskişehirliler cezalandırılmaktadır. Bu cezalandırma öyle bir boyuta gelmiştir ki ölüm yolu olarak bilinen projeler veya Kuzey-Güney çevre yolu gibi kritik yatırımlar 2025 bütçesinde yer almamıştır.
İktidar, gerçek sorunları çözmek yerine algı çalışmaları yürütmektedir. Kurtuluş Pazaryeri konusunda da "biz yaptık" söylemi doğru değildir. Sadece tahsis yapılmış, bu da yıllarca geciktirilerek halk mağdur edilmiştir. Bu tür ufak başarılarla övünmek yerine Eskişehir'in büyük sorunlarına çözüm bulmaları gerekir. Ölüm yolunda hayatını kaybeden her vatandaşımızın sorumluluğu iktidar ve yereldeki temsilcilerine aittir.
Kuzey Çevre Yolu gibi projeler diğer şehirlerde mümkünse Eskişehir'de de mümkün olmalıdır. Oy tercihlerinden dolayı Eskişehir'in cezalandırılması kabul edilemez.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti sosyal, demokratik bir hukuk devletidir. Sosyal devletin gereği olarak devlet, vatandaşlarına eğitim ve sağlık gibi asli hizmetleri eşit olarak sunmakla yükümlüdür. Ancak eğitimde fırsat eşitliği AKP iktidarıyla yok edilmiştir. Bugün özel okullarda çocuğunu okutamayanlar, devlet okullarında dahi maddi imkânsızlık nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşamaktadır.
Okullara, "kayıt parası" veya farklı adlar altında bakanlığın ayırmadığı bütçeyi veliler üzerinden toplamak gibi bir yöntem uygulanmaktadır. Bu durum, eğitimde fırsat eşitliğini ortadan kaldırmış, eğitimi lüks hâline getirmiştir. Maddi durumu yetersiz olan aileler için nitelikli eğitim almak artık bir hayal hâline gelmiştir. Bu uygulamaların son bulması, bakanlık tarafından okullara gerekli bütçelerin ayrılması ve velilerin gelirlerini aşan ödemelerle karşı karşıya bırakılmaması gerekmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı, okulların giderlerini ve eğitim faaliyetlerini devam ettirmek için ihtiyaç duyulan maddi kaynakların velilerden sağlanmasının önüne geçmelidir. Bu, Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal bir hukuk devleti olmasının doğal bir gereğidir. Ancak iktidar bu konuda da sınıfta kalmış ve eğitimde fırsat eşitliğini bilinçli olarak ortadan kaldırmıştır."
 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--







logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.net
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr