Günümüzün dijital devrimi, çocukların yaşam tarzını kökten değiştirirken, beraberinde çağın en büyük sağlık tehditlerinden biri olan çocukluk çağı obezitesini de hızla artırıyor.
Uzmanlar, tablet, telefon ve bilgisayar başında geçirilen uzun saatlerin, çocukların fiziksel ve metabolik sağlığını ciddi şekilde tehlikeye attığı konusunda aileleri ve eğitimcileri acil önlem almaya çağırıyor.
Dijitalleşme ve Hareketsiz Yaşamın İkiz Tehlikesi
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanları, obezite oranlarındaki yükselişin temelinde yatan en önemli faktörün hareketsizlik olduğunu belirtiyor. Bilimsel veriler, dijital cihazlarla uzun süre vakit geçiren çocukların büyük bir kısmının "hareketsiz" yaşam sürdüğünü gösteriyor.
Ekran Süresi Alarmı: Yapılan araştırmalar, günde 2 saati aşan ekran süresinin çocuklarda obezite görülme oranını önemli ölçüde artırdığını ortaya koyuyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), tüm çocukların günde en az 60 dakika fiziksel aktivite yapmasını tavsiye ederken, uzmanlar, birçok çocuğun tek fiziksel eyleminin "ekran kaydırmak" olduğu uyarısını yapıyor.
Gizli Kalori Tuzağı: Ekran karşısında geçirilen zamanın artması, sadece hareketi azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda yanlış beslenme alışkanlıklarını da tetikliyor.
Çocuklar, televizyon ve internet reklamlarının etkisiyle veya dikkatleri dağılmış halde, genellikle yüksek şeker, yağ ve kalori içeren, besin değeri düşük hazır/paketli gıdaları tüketme eğilimi gösteriyor. Ekran karşısında yemek yemek, çocuğun ne yediğinin farkında olmamasını ve aşırı kalori almasını kolaylaştırıyor.
Obezite ve Uyku Bozuklukları Döngüsü
Dijital dünyanın çocuk sağlığına getirdiği bir diğer önemli risk ise uykusuzluk. Uzmanlar, ekran maruziyetinin artmasının, çocuklarda uyku düzenini bozduğunu ve uykusuzluğun tek başına obezite için önemli bir risk faktörü olduğunu belirtiyor.
Hormonal Denge Bozukluğu: Uyku sırasında salgılanan büyüme hormonları ve iştahı düzenleyen hormonlar (leptin, ghrelin) ekran ışığı ve düzensiz uyku nedeniyle sekteye uğruyor. Bu durum, çocuklarda açlık hissinin artmasına, gece atıştırmalık isteğine ve metabolizmanın yavaşlamasına yol açarak obeziteye zemin hazırlıyor.
Ailenin Rolü Kritik
Uzmanlar, çocukluk çağı obezitesiyle mücadelede ailenin rolünün hayati olduğunu vurguluyor ve ebeveynlere şu kritik uyarılarda bulunuyor:
Ekran Süresi Disiplini: Tüm dijital cihazlar için belirlenen sürenin katı bir şekilde uygulanması ve mümkünse 2 saatin altında tutulması şart.
Fiziksel Aktivite Teşviki: Çocukların parklara, spor alanlarına yönlendirilmesi ve en az 30-60 dakika açık havada hareket etmesi desteklenmeli.
Ailece Aktivite: Ailelerin, çocuklarıyla birlikte yürüyüşe çıkması, oyun oynaması veya spor yapması gibi fiziksel aktivite içeren alışkanlıkları teşvik etmesi, rol model olmanın en etkili yolu olarak gösteriliyor.
Yeterli ve Kaliteli Uyku: Yatağa girmeden en az bir saat önce tüm ekranların kapatılması ve düzenli uyku saatlerinin oluşturulması gerekiyor.
Çocukluk çağı obezitesinin yetişkinlikte kalp hastalıkları, diyabet ve hipertansiyon gibi ciddi sağlık sorunlarının habercisi olduğu düşünüldüğünde, uzmanlar, dijitalleşmenin getirdiği bu sağlık sorununa karşı geç kalmadan ulusal çapta ve aile düzeyinde kapsamlı bir seferberlik başlatılması gerektiğini yineliyor.