HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 10 EKİM 2025, CUMA



KİTAP OKUMAYAN BİR NESİL GELİYOR

Çocuklar artık birbirlerine okudukları kitapları değil, ekranlarda oynadıkları oyunları anlatıyor. Kitap, günlük hayatın doğal bir parçası olmaktan çıkıp sadece bir seçenek haline geliyor. Bu sessiz değişim, çocukların zihinsel dünyasında kalıcı izler bırakıyor.

06.10.2025 21:57
KİTAP OKUMAYAN BİR NESİL GELİYOR
KİTAP OKUMAYAN BİR NESİL GELİYOR

UNESCO'nun 2023 Kültür Göstergeleri Raporu, çocukların kitapla geçirdiği sürenin ekran başında harcadıklarına kıyasla yüzde 10'un bile altında kaldığını gösteriyor. Yani kitap artık yalnızca alternatiflerden biri. Ne zorunlu, ne doğal, ne de cazip.

TÜİK'in 2024 verilerine göre ise Türkiye'deki çocukların yüzde 42'si düzenli kitap okumuyor. Her 10 çocuktan 4'ü, kitapla kurduğu ilişkiyi sürdüremiyor.
 

Dijital içerikler kitapla yarışmıyor, onu geçiyor

Dijital dünyanın sunduğu içerik hacmi ve cazibesi, kitapların çok ötesinde. Bir YouTube videosu çocuklara hem görsel hem işitsel uyarıcılar sunarken, kitap sadece yazılı bir anlatım sunuyor. Bu durum, çocukların dikkatini daha hızlı çeken ekrana yönelmelerini kaçınılmaz kılıyor.

Çocukların maruz kaldığı içerik akışı da kitap okumaya olan ilgiyi zayıflatıyor. TikTok, Instagram gibi platformlar; saniyeler içinde tüketilen videolarla zihinsel hıza hitap ediyor. Kitap ise sabır, odaklanma ve hayal gücü gerektiriyor. Bu da çocuklara artık "zaman kaybı" gibi gelebiliyor.
 

Ailede kitap yoksa çocukta alışkanlık gelişmiyor

Sorunun tek kaynağı dijitalleşme değil. Evdeki okuma kültürü, çocuğun kitapla kurduğu ilişkiyi doğrudan etkiliyor. Yapılan araştırmalara göre evinde kitap bulunan ve ebeveyni kitap okuyan çocuklar, diğerlerine göre 6 kat daha fazla kitap okuma eğilimi gösteriyor.

TÜİK'in güncel verileri Türkiye'de yetişkinlerin neredeyse yarısının yılda yalnızca 1 kitap okuduğunu ortaya koyuyor. Bu da çocuklar için iyi bir örnek oluşturmuyor.

Çocuk kitapla tanışmadan önce, o kitabı bir yetişkinin elinde görmeli. Ayrıca ebeveynlerin kitapla ilgili söylemleri de fark yaratıyor. Kitabı "ödül" gibi değil, "ödev" gibi sunmak, çocukları kitaptan daha da uzaklaştırıyor. "Önce kitabını oku, sonra oyun oynarsın" cümlesi bile çocuk zihninde kitabı cezalandırıcı bir unsur gibi kodluyor.

Ne yapılabilir?

Evde okuma kültürü oluşturulmalı: Ebeveynlerin çocuklarla birlikte kitap okuması, okuma alışkanlığının gelişmesinde en etkili yollardan biri.
Kitaplar ulaşılabilir olmalı: Evde her çocuğun erişebileceği bir kitaplık oluşturmak, görsel bir hatırlatma işlevi görüyor.
Kütüphaneler teşvik edilmeli: Okul ve mahalle kütüphanelerinin çocuklara yönelik programlar düzenlemesi, okuma alışkanlığını destekliyor.
Kitaplar görev değil, keşif olarak sunulmalı: Kitaplar "sorumluluk" gibi değil, "merak uyandıran kapılar" olarak tanıtılmalı.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--







logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.net
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr