COĞRAFİ İŞARETLİ KIZILİNLER BAL KABAĞINDA HASAT ZAMANI
Üreticiler, tanınırlığının artmasının coğrafi işaret almalarında da etkili olduğunu
söyleyerek mutlu olduklarını belirtiyor.
Tepebaşı Belediyesi, her mahallenin ürettiği ürünleri öne çıkarmak ve
tanınırlığını artırmak amacıyla düzenlediği etkinliklere devam ediyor. Kızılinler
Mahallesi'nde ata tohumu ile üretilen bal kabağının tanıtılması ve yaygınlaştırılması
amacıyla düzenlediği Kızılinler Bal Kabağı Panayırı'nın da bu yıl üçüncüsü
gerçekleştirilecek. Kızılinler Mahallesi'nde kendi bahçe ve tarlalarında ata tohumundan
üretilen bal kabaklarının tanıtılmasından mutlu olduklarını belirten üreticiler, Eskişehir
Ticaret Borsası aracılığıyla aldıkları coğrafi işaretten dolayı da gururlu olduklarını
söylüyor.
"Birçok il bal kabağını gelip buradan alıyor"
Kızılinler Mahallesinde ikamet eden emekli öğretmen Mustafa Aydın, Kızılinler
Mahallesinin geçmişinden söz ederek, "1938 doğumluyum ve Kızılinler'de doğup
büyüdüm. Bu köy 1881 yılında büyük dedemin başkanlığında Bulgaristan'dan
gelmişler. Burayı seçmeleri büyük kazanç sağlamış merkeze yakın olmasından dolayı
ürettikleri ürünleri satma imkanı bulmuşlar. Bu köy bal kabağında önemli bir merkez.
Birçok ilden gelip buradan alırlar. 1949 yılında su tutmaya başlayan Porsuk Barajının su
vermesi, bal kabağındaki kaliteyi artırdı. Bu bal kabağının tohumunu Bulgaristan'dan
getirip burada geliştirmişler." dedi.
"Sofralarımızın olmazsa olmazı"
Yurdanur Tuna, "Bal kabağının özelliği dayanıklı ve kestaneli olması.
Pişirildiğinde kestane tadı alınır. Bunun çorbası, tatlısı yapılıyor. İç dolgu malzemesi
yapılıyor. Bal kabağı sofralarımızın olmazsa olmazı. Benim de hayalim bunun cipsini
yapıp denemek istiyorum. Sonra bunu ilerletmek istiyorum. Coğrafi işaret aldığımız için
de çok mutluyum. Köyümün kabağının tescillenmesi onur verici." ifadelerini kullandı.
"Atalarımızdan gelen bir üründür"
Aile boyu çiftçilikle uğraşan Emine Ünlüer: "Biz burada bal kabağı üreticiliği
yapıyoruz. Coğrafi işaretimizi de aldık bu nedenle çok mutluyuz. Bizim bal kabağımız
ata tohumudur. Başka tohum kullanmayız. Ekim ayında da hasat ederiz. Bizim
kabağımız hem çok dayanıklıdır hem de çok lezzetlidir. Biz sofralarımızdan eksik
etmeyiz. Atalarımızdan gelen bir üründür." diye konuştu.
"Bal kabağının dayanıklılığı toprağımızdan geliyor"
İbrahim Gençtürk: "Neredeyse doğduğumdan beri bal kabağı üretiyoruz. Ata
tohumu kullanıyoruz. Bal kabağının dayanıklılığı bizim toprağımızdan geliyor. Hem
dayanıklı hem de lezzetli oluyor. " ifadelerini kullandı.
"Panayır bize çok şey kattı"
Nermin Gençtürk: "Tepebaşı Belediyesi tarafından iki yıldır panayır
düzenleniyor. Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilecek. Bize çok şey kattı. Ürünlerimizi
tanıttık, ürünlerimizi sattık. Bal kabağının daha fazla tanınmasına neden oldu. Bu
nedenle Tepebaşı belediye başkanımız Ahmet Ataç'a ve ekibine teşekkür ediyorum.
Ürünlerimizi panayırda da satmamıza imkan sağladılar." diye konuştu.
"Bal kabağı bizim için ata sporu"
Bal kabağının kendileri için ata sporu olduğunu belirten Semih Eken: "Eskiden
bal kabağımızın tanıtımını yapmakta zorlanıyorduk. Ama Tepebaşı Belediyesi
tarafından bu yıl üçüncüsü yapılacak panayır sayesinde daha fazla tanınmaya başladı.
Bu sayede bana Eskişehir'in lüks restoranlarından ulaşıp bal kabağı talep ettiler.
Bundan dolayı çok memnunum. Bal kabağının tanıtımında emeği olan başta Tepebaşı
Belediye Başkanımız Ahmet Ataç olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekkür
ediyorum." dedi.
"Coğrafi işareti kısa sürede aldık"